Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 674 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20574 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabuüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 11.03.2008 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile bir adet bağımsız bölüm satın aldığını, inşaat halindeki taşınmazın yapılarak 11.09.2010 tarihinde teslimi gerekirken halen teslim edilmediğini ve böylece kira kaybı zararının oluştuğunu ileri sürerek şimdilik 1.000.00TL' nın, yargılama sırasında 30.03.2012 tarihinde yapılan ıslahla toplam 3.813.00.TL' nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 3.813.00.TL' nın 12.09.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari 2012/20574-674veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı müteahhit tarafından kendi arsasına inşaa ettiği binadan bir adet bağımsız bölümün gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi başlıklı harici sözleşme ile davacıya satıldığı buna göre taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece Bakırköy' de ayrı bir tüketici mahkemesi de bulunduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 56.65 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.