Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 661 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 30973 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, maliki bulunduğu binayı .... Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devrettiğini, 4193 analiz numaralı kıymet taktir komisyonu raporunda bina, müştemilat ve ağaç bedelinin 12918,12 TL olarak belirlenmesine rağmen davalının tüm yapı bedelini değil sadece enkaz bedelini ödediğini, oysa tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 11316 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacıya ait gecekondunun Kentsel dönüşüm projesi kapsamında davalı belediyeye devri hususunda taraflar arasında sözleşme akdedildiği, davalı belediyenin elemanlarınca 4193 analiz numaralı kıymet takdir raporu düzenlenerek davacının gecekondusu, müştemilat ve ağaçları için toplam 12918,12 TL yapı bedeli belirlendiği, belirlenen bu bedellerden sadece enkaz bedelinin davacıya ödendiği, davacının kendisine enkaz bedeli değil tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, mahkemece de davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş olup, eldeki davada çözülmesi gereken husus davaya bakma görevinin adli yargıya mı, idari yargıya mı ait olduğu hususudur.Benzer bir olayda davanın reddine dair direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında, Dairemizce de benimsenen kararda da belirtildiği üzere taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca eksik belirlendiği iddia edilen bakiye alacağının talep edildiği, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. (Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 gün 2014/13-1500 esas, 2015/1519 karar numaralı kararı) Bilindiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gereken bir husustur. Bu bağlamda mahkemenin, görevli olup olmadığını talep olmasa dahi kendiliğinden gözetmesi zorunludur. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da oluşmaz. Yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca da davacının talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.