Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6255 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 40056 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-k.davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, kendisine ait ... İlçesi, 8 parselde kayıtlı taşınmazının kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin tahsili için davalı avukatla 28/07/2008 tarihli vekalet ücret sözleşmesi imzaladığını, davalının, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/180 esas sayılı dosyası üzerinden aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti davasını takip ettiğini, ancak dava dışı Belediyenin davadan vazgeçmesi nedeniyle söz konusu davada hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiğini, kamulaştırma bedeli tahsil edilmemiş olmasına rağmen, sözleşmede öngörülen 20.000,00 TL vekalet ücretini ödediğini, daha sonra davalı avukat tarafından ... Belediyesine karşı kamulaştırmasız el atma davasının açıldığını, davanın reddedilmesi ve Yargıtay'ın husumetin ... Büyükşehir Belediyesi'ne yöneltilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararı üzerine, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/566 esas sayılı dosyası üzerinden ... Büyükşehir Belediyesi aleyhine dava açıldığını, yargılama sonunda yararına 424.625,00 TL tazminata hükmedildiğini, davalı tarafından .... İcra Müdürlüğünün 2012/9816 esas sayılı dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, toplam olarak 533,206,29 TL hesaplanan dosya alacağının tamamının 19/02/2013 tarihinde tahsil edildiğini, bu paradan 25/02/2013 tarihinde ... hesabına 390.000,00 TL ödeme yapıldığını, kalan 143.206,29 TL'nin ise ödenmediği gibi, hesabının da verilmediğini, oysa ki birbirlerini takip eden davalar nedeniyle vekalet ücretini (20.000,00 TL) ödemiş olduğundan, davalının ücret alacağının bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı tarafından ödenen 20.000,00 TL ücretin, sadece ... Asliye Hukuk Mahkemesinde takip edilen 2007/180 esas 2008/418 karar sayılı dosyasına ilişkin olduğunu, 28.7.2008 tarihli sözleşmede de, bu dava dosyasının açıkça belirtildiğini, daha sonra açılan kamulaştırmasız el atma davasının ise ayrı bir iş olup, ayrı ücrete tabi olduğunu, davanın kabulü üzerine başlattığı icra takibi sonrasında davacı yararına hükmedilen miktarın yatırıldığını, bu durumu davalıya telgrafla bildirdiğini, vekalet ücretlerini mahsup ettikten sonra kalan 390.000,00 TL’yi davacının hesabına yatırıp, aynı tarihli ibraname aldığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiş, açmış olduğu karşı davada ise, davacıdan halen 14.000,00 TL alacaklı olduğunu, ayrıca davacı adına yapmış olduğu masrafların da kendisine denmemiş olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, “davalı avukatın, takip ettiği dava ve icra dosyaları nedeniyle hak ettiği toplam vekalet ücretinin 175.923,56 TL olduğu, bu nedenle davalının tahsil ettiği paradan elinde tutmuş olduğu 143.206,29 TL’den daha fazla ücret alacağı bulunduğu, davalının bir ibrası ya da alacağından vazgeçmesinin söz konusu olmadığı, davacı tarafından verilen ibranamenin sadece onu bağlayacağı” belirtilerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin karşı davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davalı avukatın, vekaleten yapmış olduğu tahsilattan, davacı iş sahibine ödemediği bakiye miktarın iadesi istemiyle açılan alacak istemine ilişkindir. Davalı avukatın, davacıya vekaleten toplam 533,206,29 TL olarak tahsil etmiş olduğu miktardan, vekalet ücretlerini mahsup ettikten sonra kalan 390.000,00 TL’lik kısmını 25.2.2013 tarihinde davacının banka hesabına yatırdığı, davacının, “vekalet konusu dosyalar nedeniyle tüm alacaklarını gerek elden gerekse virman suretiyle Av....’den teslim aldığını, vekili olan Av....’i dava ve icra dosyalarındaki zımmet ve fiiliyatları yönünden en geniş anlamda ibra ettiğini” bildiren aynı tarihli ibranameyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, söz konusu bu ibraname gerekli açıklıkta olmayıp, davalı avukatın hangi dosyadan hangi miktar ücret mahsup ettiği, davalıya ne miktar ödeme yapıldığı belli olmadığı gibi, iş sahibinin bunları bildiği hususu da ispat edilememiştir. Böyle bir ibranameye itibar edilemez. Bu itibarla 25.2.2013 tarihli ibranamenin, davacı iş sahibi yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bununla beraber davalı avukat, kendi alacağını belirleyerek davacıya 390.000 TL ödemiş olup, davacıdan da ibraname almak suretiyle iş sahibi davacı ile olan vekalet ilişkisini bu şekilde tasfiye ettiğine göre, davalı avukatın bu tasarrufu kendisi yönünden bağlayıcıdır. Nitekim asıl davada da, söz konusu bu ibranameye dayanarak, davacının kendisinden alacaklı olmadığını savunmaktadır. Davalı avukatın buna rağmen, karşı davada bakiye ücret alacağı olduğundan bahisle talepte bulunması mümkün değildir. O halde mahkemece karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, “davalı avukatın bir ibrası ya da alacağından vazgeçmesinin söz konusu olmadığı, ibranamenin sadece davacı müvekkili bağlayacağı” gerekçesiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.3-Davalı avukat tarafından davacıya vekaleten yapılan tahsilattan, icra dosyası nedeniyle, 30.513,00 TL karşı taraf vekalet ücreti ve yine aynı miktar üzerinden olmak üzere 30.513,00 TL akdi vekalet ücreti kesintisi yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece davalının beyanı ve talebi dikkate alınmaksızın icra dosyası için akdi vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi gereğince %10 üzerinden 49.589,24 TL üzerinden hesaplanmış olması da usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca bozmayı gerektirir. SONUÇ : 1. bent gereğince davacı karşı davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.