MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı...l Pik Dökümcüler Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi B 3 Blok N:9 da bulunan işyerinde gece hırsızlık olayı meydana geldiğini, bu olay neticesinde yaklaşık 80.000-100.000 TL tutarında pirinç takoz ve pirinç lame parçalarının götürüldüğünü, bu zamana kadar olayın faillerinin ve çalınan malzemelerin bulunamadığını, davalı kooperatifin diğer davalı güvenlik şirketi ile bir sözleşme yaparak sitenin güvenlik hizmetlerini diğer davalı şirkete verdiğini,ancak tüm sözleşme şartlarına rağmen davalı güvenlik şirketinin kusurlu olarak yükümlülüklerini yerine getirmemesinden, eksik eleman çalıştırmasından ve çalışanlarını nitelikli olarak seçmemesinden dolayı hırsızlık hadisesinin oluşumuna sebebiyet verdiğini ve büyük zarara uğrattığını, güvenlik şirketinin hizmet kusuru, davalı kooperatifin ise güvenlik şirketini seçerken gerekli özen borcunu yerine getirmemesinden dolayı oluşan zarardan birlikte sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 50.000,00.-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılarda müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, olayın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2012/17508 2013/622Davacı,davalı kooperatifin yöneticiliğini yaptığı,davalı şirketin de yapılan sözleşme gereği özel güvenlik hizmeti verdiği sanayi sitesinde yer alan işyerinden hırsızlık yapıldığını belirterek uğradığı zararın tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı kooperatif, öncelikle davacının,kendi işyerinin güvenliği ile ilgili olarak üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirmesi gerektiğini,diğer davalı şirkete bu işi verdiğini,diğer davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek çalışan personelin seçimi ve çalışmalarında gözetim ve denetimini yaptıklarını,davalı şirket ise; valilik tarafından verilen izinle 9 kişiden oluşan ekip amiri ve elemanları tarafından 3 vardiye halinde 24 saat çalışıldığını, ancak sitenin çok geniş bir alanda kurulu olup kooperatif tarafından sitenin azami güvenliğinin sağlanması açısından bir takım önlemlerin alınmadığını, bu anlamda kooperatife bir çok defa daha fazla görevliye ihtiyaç duyulduğunun iletildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davacıya ait işyerinin üyesi olduğu davalı kooperatif ile diğer davalı şirket arasında işyerlerinin güvenliğinin sağlanması için sözleşme yapıldığı, davacının işyerinde 10.05.2007 tarihinde faili belli olmayan hırsızlık olayının meydana geldiği sabit olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Uyuşmazlık, hırsızlık olayının meydana gelmesinde davacının ve davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı hususundadır. İ.T.Ü. Kimya ve Metalürji Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. ...,mali müşavir Beycan Katıkçı ve güvenlik uzmanı Yunus Kızmaz tarafından düzenlenen ve mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hırsızlık olayının meydana gelmesinde;güvenlik personelinin asli görevinin sitenin giriş ve çıkışlarının denetlenmesi, otoparkın ve trafik akışının sağlanması ve düzenlenmesi, şüpheli durumların genel kolluk kuvvetlerine bildirilmesi olduğu, bu görevlerini yerine getirmede görevde savsaklama,eksik elemanla çalışma, uyuma gibi bir eksiklik tespit edilemediğinden davalı şirketinin kusurunun bulunmadığı, davalı kooperatifin ise, mülki makamlarca tahsis edilen güvenlik personelinin tamamının kullanıldığı,görev alanının özel güvenlik şirketine devredildiği, güvenlik personelinin sevk ve idaresinin güvenlik şirketinde olduğu, güvenlik şirketinin kooperatif yönetimini site dahilinde güvenlik açısından risk yaratan esikliklerin giderilmesi için herhangi bir yazılı başvuruda bulunduğu ve bu konuda bir fizibilite raporu tanzim ettiğine dair bir belgeye rastlanmadığından kooperatif yönetiminin de kusurunun bulunmadığı, davacının basiretli bir tacir gibi davranmayarak bireysel olarak alması gereken önlemleri almaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu belirtilmiştir.2012/17508 2013/622Mahkemece, meydana gelen hırsızlık hadisesinden dolayı davalıların sorumluluğu cihetine gidilebilmesi için davalı kooperatif ve davalı şirketin güvenlik hizmetinin ifası sırasında gözetim ve denetim görevlerini ihmal etmeleri gerekli olup tüm dosya kapsamı ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna göre; çok büyük bir alana kurulu olan site içerisinde alınan izin doğrultusunda 9 güvenlik elemanın 3 vardiye halinde ve 24 saat hizmet ifa ettikleri,görevin ifası sırasında görevlilerin ihmalinin bulunduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, bilakis davacının bireysel olarak alması gerekli önlemlerin hiç birisini almadığı,öte yandan çalındığı iddia edilen mallara ilişkin ticari defterlerde gerekli kaydın bulunmadığı ve bu haliyle çalınan malların nitelikleri ve miktarına ilişkin olarak da iddia dışında herhangi bir veri elde edilemediği,davalılara bu olay sebebiyle izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davalılar arasında düzenlenen özel güvenlik hizmet sözleşmesinin 3/a ve 3/n maddelerine göre; “sözleşmenin konusu, ...Pik Dökümcüler Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi içine alan 236 adet işyeri ve sosyal tesislerini içeren sitenin güvenliğinin sağlanmasıdır.” Sözleşmenin hiçbir maddesinde,davalı şirketin görevinin sadece giriş çıkışları kontrol etmek olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır.Davalılar tarafından,Emniyet Müdürlüğü tarafından izin verilen sayıda özel güvenlik elemanı çalıştırıldığı belirtilmişse de,İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 03.03.2006 tarihli yazı içeriğine ğöre;davalı kooperatif tarafından sitede 9 güvenlik görevlisi görevlendirilmesine izin verilmesi istenmiş, Emniyet Müdürlüğü tarafında da toplam 9 güvenlik görevlisinin çalıştırılmasına izin verilmiştir. Yani çalıştırılabilecek güvenlik elemanı sayısı Emniyet Müdürlüğü tarafından sınırlandırılmamıştır.Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyleki; davalı şirketin kusur durumu belirlenirken;asli görevlerinin sitenin giriş çıkışının, otoparkın ve trafik akışının denetlenmesi olduğu belirtilmiş; davalı kooperatifin kusur durumu belirlenirken de güvenlik zaafiyetleri konusunda davalı şirketin kooperatife güvenlik riskleri konusunda bir başvuruda bulunmadığı belirtilerek kooperatifin kusurunun bulunmadığı, davacının bireysel önlemleri almadığı belirtilerek müterafik kusurlu olduğu belirtilmiştir. Müterafik kusurun olabilmesi için her iki tarafın da kusurunun bulunması gerekir. Davalıların kusurunun bulunmadığı belirtilmesine rağmen davacının müterafik kusurundan bahsedilmesi hukuken mümkün değildir.2012/17508 2013/622Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı kooperatife ait sanayi sitesinin alanı itibariyle yeterli güvenlik önlemlerinin alınabilmesi için kaç güvenlik görevlisi çalıştırılması gerektiği, sitenin kuzey bölgesinin neden açık bırakıldığı,bu bölümde olay tarihinde bir güvenlik önlemi alınıp alınmadığı, davacıya ait işyerinin güvenlik kulübelerine olan mesafesi, işyerine bir araç girmesi halinde güvenlik kulübesinden aracın sesinin duyulup duyulmayacağı, aracın geçişinin görülüp görülemeyeceği hususlarında bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca mahkemece;içinde hukukçu,güvenlik görevlisinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetince mahallinde keşif yapılmak ve sözleşme hükümleri de değerlendirilmek suretiyle; tarafların kusur durumlarının ve davacının uğradığı zararın tespiti hususu saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.