Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 609 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23507 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, kiracı olarak oturduğu meskene su abonesi olabilmek için davalı su idaresine müracaat ettiğini, ancak davalının kendisinden abonelik tesisi için kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istendiğini,1.694,00 TL kanal katılım ve şebeke bedeli ödediğini, oysa ki dairenin iskan ruhsatının bulunduğu gibi davalının iskandan sonra bu yönde herhangi bir hizmette vermediğini, bu nedenle kendisinden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenemeyeceğini ileri sürerek davalıya kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak ödediği 1.694,00 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının abone olmak istemesi nedeniyle kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne, davacının kanal katılım payı ve şebeke hissesi ödemeksizin aboneliğinin sağlanmasına, davacının kanal katılım payı ve şebeke hissesinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2012 tarihli kararı ile, “hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak davalının katılım bedeli isteyebileceği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davacının dava konusu konutta kiracı olarak oturduğu, taşınmazın malikinin dava dışı İzzet Yılmazer olduğu, kanal katılım ve şebeke bedelinin yasal yükümlüsünün taşınmazın maliki olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, eldeki davada koşulların oluşmaması nedeniyle kendisinden kanal katılım ve şebeke bedeli alınmaksızın 2012/23507-2013/609Abonelik tesis edilmesi gerekirken 1.694,00 Tl ödediğini belirterek ödediği bedelin davalı idareden tahsilini istemiş, davalı ise, davacının bu bedeli ödemesi gerektiğini savunmuş, mahkemece, kanal katılım bedelinin yükümlüsünün ilk malik olduğu, davacının kiracı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada çözümlenmesi gereken öncelikli sorun, malik olmayan ve ancak abone olmak isteyen kiracının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olup olmadığı hususudur.2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88.maddelerine göre "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon ve su tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır.ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5.maddesine göre;... ile bir hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişilere abone adı verilir.Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir. Abonelik talebinde bulunan şahıs yasal olarak kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemek zorunluğunda olur ve bu bedeli de davalı idareye öderse bu bedeli ödeyen şahsın, taşınmaz malikine müracaat ederek ödediği bedeli ondan istemesine engel bir durum da bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla taşınmaz maliki ile abone olmak isteyen şahıs arasındaki ilişki kendi aralarındaki bir ilişki olup, davalı idare yönünden bağlayıcı bir durum da yoktur. Hal böyle olunca, dava konusu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke bedeli istenmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu itibarla, mahkemece, davacının kanal katılım ve şebeke bedelinden sorumlu olduğunun kabulü ile hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.