MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı asil ... ve vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalının maliki olduğu ve dava dışı .... Şirketi ile yapım sözleşmesi imzaladığı taşınmazı davalıdan üzerinde 100.000 TL ipotekli olarak 27.000 TL bedelle satın aldığını, bu taşınmazı kaba inşaat halinde ve eksikliklerinin davalı tarafından diğer şirkete tamamlattırılacağının taahhüt edildiğini, davalının talimatı ile bu anlaşma kapsamında dava dışı ....'ne 100.000 TL bedelli senet verdiğini, bu senetlerin ödenmesi ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı hususunda davalı ile anlaştıklarını, satışın tapuda 27.000 TL gösterilmesine rağmen gerçekte 60.000 TL peşinatın .... ödendiğini, 10.000 TL bedelli senetleride ödediğini, ayrıca ipoteğe konu takip yapılması üzerine 100.000 TL ödeyerek ipoteği kaldırdığını ve inşaatın tamamlanması için 54.000 TL harcama yaptığını dolayısıyla toplam 314.000 TL ödeme yaptığını, bu ödemeden tapuda yazılı 27.000 TL ve ipotek karşılığı olan 100.000 TL'nin mahsubu ile bakiye fazla ödenen 187.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı Birleşen dava ile tapu resmi satış senedinde davalıya ödendiği belirtilen 27.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı savunmasında davacının kendisi ile bir satış sözleşmesi yapmadığını, sözleşmeyi dava dışı .... ile yapması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının kendisine bir ödeme yapmadığı gibi senet vermediğini, kendisinin sadece tapu devri yaptığını ve tapu devri sırasında davacıdan bir bedel almadığını savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 127.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı tarafından .. .. Asliye Hukuk mahkemesinin 2013/200 esas sayılı dosyasına konu davada birleştirme kararı verilerek, bu birleştirme kararı uyarınca dosyanın 30.10.2013 tarihli duruşma zaptında belirtildiği şekilde eldeki asıl dava dosyası içine alındığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından iki ayrı dava açıldığına ve her iki dava birleştirildiğine göre HMK. 297.maddesi de (eski HUMK.388) gözetilmek suretiyle mahkemece gerekçeli karar yazılırken mahkeme kararının karar başlığında asıl davanın ve birleşen davanın taraflarının kimlerden ibaret olduğunun belirtilmesi gerektiği gibi mahkemece verilen karar ile esas dava ile birlikte birleşen dava dosyaları hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.