MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeni ile kendisinden dosya masrafı, yapılandırma ücreti ve değişik adlar altında kesinti yapıldığını ileri sürerek 3.400,00 TL haksız kesintinin iadesini istemiş, 09.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 5.535,88 TL'ye yükseltmiştir.Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, Davacının davasının kabulü ile, 3.400,00 TL'lik kısım yönünden dava tarihinden, 2.078,75 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, davalı banka tarafından kredi kullanımında davacıdan masraf adı altında kesilen haksız kesintinin iadesi istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nun 297/2. Maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK'nun 298/2. Maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.Somut olayda, davacı ıslah dilekçesiyle birlikte 5.535, 88 TL nin tahsilini istemiş, ancak mahkemece 5.478,75 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmesine rağmen davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.Bu husus, az yukarıda açıklanan HMK’nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil edeceğinden yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no'lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.