Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5631 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1373 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.K A R A RDavacı, davalı ile aralarında akdedilen 2012 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereğince davalı nezdinde sigortalı hastalara hizmet verdiğini, yapılan incelemeler sonucunda, uygun endikasyonla operasyon yapılmadığı gerekçesi ile fatura bedellerinden toplamda 63.810,76 TL haksız kesinti yapıldığını, kesintinin dayanaksız olduğunu ileri sürerek söz konusu kesinti tutarında davalıya borçlu olmadığının tespiti ile alacaklarından bedelin kesilmesi halinde faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davacının talebini içeren davanın 49.638,67 TL yönünden kabulü ile 49.638,67 TL’nin kesinti tarihi olan 15 Nisan 2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davanın 14.172,09 TL yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece davanın 49.638,67 TL yönünden kabulü ile 49.638,67 TL’nin kesinti tarihi olan 15 Nisan 2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 14.172,09 TL yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, ancak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi hükmüne göre; kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine nispi hesaplanan vekalet ücretinin yarısı oranında 850,32 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/2 maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, iki numaralı bent uyarınca mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümüne yeni bir bent eklenerek "Davalı kendisinİ vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 850,32 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.