Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 556 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15942 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davaya konu .... aracın 2. sahibi olduğunu, aracın 18.05.2005'te trafiğe çıktığını ve 3 yıl garantili olduğunu, aracı satın aldığı tarihten itibaren çeşitli arızalar nedeniyle servise götürdüğünü, en son 17.01.2008'de ... karayolunda seyir halindeyken araçtan değişik sesler gelerek stop ettiğini, aracın davalı firmanın servisine çekildiğinde motorunun değişmesi gerektiğini, yaklaşık 17.000 Euro ödeme yapılması halinde motorunun değişeceğinin söylendiğini, aracın halen garantide olduğu söylenmesine rağmen, bakımlarının kendileri tarafından yapılmadığı gerekçesi ile garanti kapsamı dışında olduğunun söylendiğini, yaptırdığı tespitte krankın kırılan yüzeyi incelendiğinde bu kırığın malzeme hatasından kaynaklandığı ve motordaki diğer arızalarının ortaya çıktığı belirlendiğinden gizli ayıp nedeniyle davalıya ihtar çektiğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek, 15.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, 15.000,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/son maddesi(yeni HMK 297) gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, 2014/15942-2015/556istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389. maddesinde de(yeni HMK 297), hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüte yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Somut olayda, davacı 15.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, ancak mahkemece davanın kabulüne, 15.000,00 TL nın davalıdan tahsiline karar verilmiş, manevi tazminat talebi yönünden hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. İnfazda tereddüt uyandıracak nitelikte bulunması nedeniyle mahkemece verilen karar, HUMK.nun 388.maddesine(yeni HMK 297) uygun değildir. Mahkemece, HUMK.’nun 388. maddesine(yeni HMK 297)uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.