Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 555 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 27177 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden haksız yere 2.373,10 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, yapılan bu kesintinin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 2.717,18-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68/1. maddesine göre; dava tarihi olan 2015 yılı itibariyle değeri 2.200 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, 3.300 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.200 Türk Lirası ile 3.300 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, büyükşehir statüsünde bulunmayan illerde, 3.300 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, 3.300 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gidilmesi gerekecektir.Somut olayda davacı kredinin kullanılması sırasında kendisinden tahsil edilen 2.373,10 TL masrafa ilişkin talepte bulunmuş, mahkemece, 2.717,18 TL nın iadesine karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle 2.373,10 TL kredi masrafına bakma görevinin il tüketici hakem heyetine ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalı bankanın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.