Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5308 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 16912 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, harici sözleşme ile davalıdan arsa ve ev satın aldığını, sözleşme uyarınca davalıya 5.000 YTL ödemede bulunduğu ancak davalı tarafından dava konusu gayrimenkulün mülkiyeti verilmediği gibi paranın da iade edilmediğini ileri sürerek ödemiş olduğu 5.000,00 TL'nin ve cezai şart olarak karar-laştırılan 2.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, davacıdan 1.600 YTL aldığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.600 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekti-rici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, harici sözleşme ile 5.000 TL bedelle davalıdan tapulu taşınmaz satın aldığını, tapusunun devredilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin yapılan harici sözleşmeler geçersiz olup (BK 213, TK 26, TMK 706) taraflar ancak verdiklerinin iadesini isteyebilirler. Alıcı verdiği bedel için faiz isteyemeyeceği gibi satıcı da ecrimisil vb. gibi herhangi bir bedel talep edemez. Ayrıca bu tür davalar BK'nın 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabidir. (Y. İçt. Birlş. Büyük Gn. Kur. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E. 1939/47 K.) Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; davacı davalıdan satın aldığı taşınmaz için 5.000 TL ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taraflar arasında akdedilen 17.09.2002 tarihli harici sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Ne var ki, sözleşmeye göre 5.000 YTL satış bedelinin davalıya ödendiği yazılıdır. Davalı, davacıdan 1.600 YTL aldığını savunmuş ise de, yazılı belgenin aksini davalı ispat etmekle yükümlüdür. Öyle olunca, mahkemece davalıya bu hususta delilleri sorulup toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar vermek gerekirken sırf davalının beyanı nazara alınarak davanın 1.600 YTL üzerinden kabulü doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirir. 3- Davacı, alacağını faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Hükmedilen miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken bu hususun gözardı edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. S o n u ç: 1. bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.