MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı futbolcu ile 3 yıl süreli “futbolcu mejenerliği sözleşmesi” imzaladığını, davalı tarafından aynı tarihte kendisine vekaletname de verildiğini, menejerlik çalışmaları sonucunda davalının 3.1.2007 tarihinde Karşıyaka Spor Klübünden Vestel Manisa Spor Klübüne transfer olup, beş yılık sözleşme imzaladığını, daha sonra Karşıyaka Spor Klübü ile anlaştığını, 15.1.2008 tarihinde de Trabzonspor’a transfer olduğunu, davalının sözleşme gereğince hak kazanmış olduğu menejerlik ücretlerini ise ödemediğini, söz konusu ücret alacaklarının, sözleşmede öngörüldüğü üzere aylık %5 faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini, yine 50.000 Dolar cezai şart tazminatının da davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının, lisanslı futbolcu temsilcisi olduğu yönündeki telkini nedeniyle sözleşme imzaladığını, ancak daha sonra gerçeği öğrenince Türkiye Futbol Federasyonu mevzuatına uygun olarak lisanslı fotbolcu temsilcisi olan Engin Kırkpınar ile 16.5.2007 tarihli menejerlik sözleşmesi imzaladığını, davacının ücret talep edemeyeceğini, kaldı ki herhangi bir hizmetinin de bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, “sözleşmenin geçerli olduğu, davacının bilirkişi raporunda belirtilen ücret, faiz ve cezai şart alacağına hak kazandığı, ancak sözleşmenin karşılıklı iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olması, davalının, menejerlik ücreti ödeme borcuna karşılık, davacının da, davalının menfaatine olacak şekilde transfer görüşmeleri yapması, transfer olmasını sağlaması, mesleki açıdan gelişmesine katkıda bulunması gerektiği, davacının bu borçlarını yerine getirmemesine rağmen, davalının kendi gayreti veya başka bir menejerin hizmetinden yararlanarak elde ettiği konumundan pay alacağı hususu göz önüne alındığında Borçlar Kanunu’nun 44. Maddesi gereğince menejerlik ücretinden ve cezai şarttan %50 oranında indirim yapılması gerektiği” kabul edilerek, taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin 7.4.2008 tarihinden itibaren işleyecek aylık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Davacı, davalı ile imzalamış olduğu futbolcu menejerliği sözleşmesi gereğince, ödenmeyen ücret ve cezai şarta ilişkin alacaklarının, faizi ile birlikte tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. 5894 sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ve iş bu Kanun’un uygulanmasına dair “Futbolcu Temsilcileri Talimatı” hükümlerine göre, yasal olarak profesyonel futbolcu temsilciliği yapabilmek için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) nezdinde lisanslı futbolcu temsilcisi yetki belgesine sahip olunması gerektiği kuşkusuzdur. Bunun için de TFF Başkanlığı tarafından yapılan sınavlarda başarılı olunması ve Futbolcu Temsilcileri Talimatında öngörülen diğer yükümlülüklerin ifası zorunludur. Yine “Futbolcu Temsilcileri Talimatı”na göre, profesyonel futbolcular, ancak bu talimatta belirlenen şartlara uygun olarak Federasyon tarafından düzenlenmiş lisansa sahip futbolcu temsilcilerinin hizmetlerinden yararlanabilir ve bu temsilciler ile sözleşme imzalayabilirler. Futbolcuların, bu talimata uygun olarak verilmiş, geçerli bir lisansı bulunmayan kişilerle temsilcilik sözleşmesi imzalamaları, ya da hizmetlerinden yararlanmaları yasaktır. Somut olayda ise davacının, TFF nezdinde tescilli, lisanslı futbolcu temsilcisi olmadığı sabittir. Dolayısıyla davacının, yasal olarak haiz olmadığı halde, Kanun ve buna bağlı olarak çıkarılan Talimatla öngörülen futbolcu temsilciliği statüsünün sağladığı hakları kullanması mümkün değildir. Davacı, sadece TFF nezdinde tescilli, lisanslı futbolcu temsilcilerine tanınmış olan “münhasırlık” yetkisine dayanarak hak talebinde bulunamaz. Özel hukuk sistemimizde geçerli olan "sözleşme serbestisi", sınırsız bir hak ve yetki olmayıp, sözleşme serbestisine kamu düzeni açısından bazı sınırlamalar getirilmiştir. Kanuna ve emredici mevzuat hükümlerine aykırı sözleşme yapılamaz. O halde iş bu davada dayanılan 20.12.2006 tarihli “Futbolcu Temsilcisi Sözleşmesi”, davacının TFF nezdinde lisanslı futbolcu temsilcisi olmaması nedeniyle, 5894 sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ve iş bu Kanun’un uygulanmasına dair “Futbolcu Temsilcileri Talimatı” hükümlerine aykırı olup, geçersizdir. Davacı geçersiz olan sözleşme hükümlerine dayanarak hak talebinde bulunamaz. Mahkemece aksine düşüncelerle sözleşmenin geçerli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1. Bent gereğince davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.