Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalının yaptırdığı toplu konuttan daire alıp bedelini ödediğini, davalının kendi kusuru ile kredi nakit akışını geciktirdiğini ve kendisinden maliyet farkı olarak 500.000.000.-TL istediğini, aksi halde üyelikten çıkarılacağının söylendiğini, bunun yasal olmadığını ileri sürerek gerek bu miktar, gerekse ek ödeme bakımından borçlu olmadığının tesbiti ile ödenen fazla meblağın dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı Toplu Konut idaresinden gelen kredi akışı aksayınca inşaat prim hızının düşüp sürenin uzadığını ve bunun üyelere yansıtılmasının tekrar bir zorunluluk olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya konut teslim edilinceye kadar taraflar arasında düzenlenen konut satış sözleşmesi uyarınca davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine,' davacıdan fazla tahsil edildiği anlaşıl; 836.500.000.-TL alacağın dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında B.... Belediyesi Akçakoca konut satış sözle meşinin yapıldığı ve davacının sözleşmede öngörülen bedeli ödediği tartı masızdır. Davacı Toplu Konut idaresinden gelen kredi akışının davalının ki suru ile geciktiğini ve bu nedenle artan maliyet farkının kendisinden isteneceğini davalının böyle bir talebe hakkı olmadığını belirterek ek ödemelerden davalıya borçlu olmadığının tesbitini, davalı ise kusuru olmadığını savunarak maliyet artış bedelini davacının karşılaması gerektiğini bildirip davanın reddini i; lemislerdir. Satış sözleşmesinin 5. maddesinde konut teslimi ve mülkiyeti alıcıya geçmesinden söz edilmekte ise de, teslimin hangi tarihte yapılacağına ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Yani teslimle ilgili kararlaştırılmış bir süre yoktur. Bu durumda davalı maliyetin artışından ancak kusuru oranında sorumludur. Mahkemece bu konuya ilişkin taraf delilleri toplanıp, maliyet artışı olup olmadığı, bu artışa davalının sebebiyet verip vermediği, yani kusurlu olup olmadığına ilişkin konusunda uzman bilirkişilerden oluşan taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olarak alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine 29.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.