Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4973 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24236 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2010/410-2013/445Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-k.davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, kendisine ait taşınmazın verilen vekaletname uyarınca davalı tarafından dava dışı bir şirkete 01.12.2005 tarihinde kiralandığını, ancak tahsil edilen kira bedellerinin kendisine ödenmediğini bu nedenle davalının 08.01.2010 tarihinde azledildiğini, 11.01.2010 tarihinde 1.755 TL kira bedelinin tahsil edildiğini bakiye bedelin ise tahsil edilemediğini ileri sürerek 01/12/2005 tarihinden 11/01/2010 tarihine kadar tahsil edilen kira bedellerine karşılık olarak şimdilik 20.000,00 TL'nin her bir tahsilat tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın evveliyatının mesken olup, kendisinin yaptığı tadilat ve dekorasyon ile işyerine dönüştüğünü, bu nedenle davacı ile aralarındaki kontrat gereği, yaptığı işlere karşılık olarak ayrıca 10 yıllık kira bedeli karşılığı 72.000,00 TL peşin olarak davacıya ödenmek suretiyle dilediği kişiye kira verme yetkisinin kendisine verildiğini, buna rağmen davacının taşınmazı bir başka kişiye sattığını ve kira kontratosuna dayanarak geriye dönük 5 yıllık kira bedelinin tahsili için iş bu davayı açtığını, oysa ki taşınmazın satılması nedeniyle zarara uğratıldıklarını, savunarak fazlaya ait hakları saklı tutulmak üzere 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiş, yargılama esnasında ise talep sonucunu 98.225 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, esas davanın reddine, Islah edilmiş karşı davanın ise kabulüne ve 98.225,00 TL'nın karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte karşı davacı-k.davalı A.. N.Ö..tan alınarak karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı-k.davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150.maddesi, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ışığında incelenen dosya içeriğine göre; 19.06.2012 tarihli duruşmaya davalı-K.davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmadığı gibi yasal süre içerisinde de yenileme dilekçesi vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, anılan tarih itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına akabinde davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermesi gerekirken, belirtilen husus göz ardı edilerek karşı davanın kabulüne dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının 2.bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.