MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat, davalılardan ...'in vekili sıfatıyla diğer davalı şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla ... İş Mahkemesinde dava açtığını ve sonuçlandırdığını, kararın dosyanın davalısı olan ... tarafından temyiz edildiğini, mahkeme ilamına dayanarak icra takibi başlattığını, tahsilat aşamasında iken davalıların haricen sulh olarak müvekkilinin davadan ve icra dosyası alacağından feragat ettiğini, tüm bu işlemlerden bilgisi olmadığını, vekalet ücretlerinin ödenmediğini, her iki davalının da Avukatlık Kanunu’nun 165.maddesi gereğince avukatın tüm ücretlerinden sorumlu olduğunu, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından müddeabihin %10’u ila %20’si arasında akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek belirsiz alacak hükümleri doğrultusunda İş Mahkemesi dosyası nedeniyle 3.762,00-TL ve icra takibi dosyası nedeniyle 4.883,00-TL olmak üzere toplam 8.645,00-TL (HMK'nun 107/1 maddesi doğrultusunda istenilen asgari miktar olarak kabulü ile) akdi vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş; birleşen davada ise, iş mahkemesi dosyası için mahkeme ilamında belirlenen karşı yan vekalet ücreti olarak 3.762,00-TL ile icra takip dosyası için hesaplanan 4.883,00-TL karşı yan vekalet ücretinin davalılardan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalılar, 14.845,00-TL işçilik alacağının davalı şirket tarafından davalı işçinin hesabına yatırıldığını, davalı işçinin davasından feragat ettiğini, taraflar arasında anlaşma ya da sulhun bulunmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, ortada vekalet ücretine hak kazanılacak bir dosyanın kalmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, 4.830,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davalılar aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/8357 sayılı dosyası ile girişilen icra takibinin 5.742,00 TL üzerinden kısmen iptaline, hükmolunan alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla istem ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacının asıl davada talebi davalı ... vekili olarak diğer davalı şirket aleyhine ... İş Mahkemesinde açılan dava dosyası ve bu mahkeme ilamına dayanarak başlatılan icra dosyası için davalıların sulh olması nedeniyle ödenmeyen akdi vekalet ücretlerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, İş Mahkemesi dosyası için akdi vekalet ücretine hükmedilmiş, taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunmadığı, kural olarak davanın bir bütün olduğu, davanın açılışından hükmün tahsiline kadar olan süreci kapsayacağı ve buna göre davacının dava ve icra takibi için sadece bir akdi vekalet ücreti isteyebileceği gerekçesi ile icra dosyası için talep edilen akdi vekalet ücreti isteminin reddine karar verilmiştir.Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücretinin belli bir işe hasredilmesi” başlıklı 173. maddesinin 1. fıkrasında “Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir.” düzenlemesi mevcuttur. Davacı ile davalı müvekkili arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda, taraflar arasında aksine bir kararlaştırma bulunduğu ispat edilemediğinden icra takipleri de ayrı ücrete tabidir. Hal böyle olunca mahkemece, icra takip dosyası nedeniyle de akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde bu talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.3-Davacı, birleşen davada iş mahkemesi dosyası ve icra dosyasında hakedilen karşı yan vekalet ücretinin davalılardan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, yargılamayı gerektirdiği ve alacağın likit olmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; birleşen davada talebin karşı yan vekalet ücretine ilişkin olması ve borçlunun Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.4-Davalıların temyiz taleplerinin incelenmesinde; Davacının dava dilekçesinde ... İş Mahkemesi'nin 2010/439 Esas sayılı dosyası nedeniyle 3.762,00-TL akdi vekalet ücreti talebinde bulunduğu, bu miktarın HMK'nın 107/1 maddesi gereğince istenilen asgari miktar olarak kabulü ile Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi gereğince hakedilecek ücretin hesaplanması gerektiğini belirttiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, İş Mahkemesi dosyası nedeniyle akdi avukatlık ücreti olarak 4.830,00-TL'ye hükmedilmiştir. HMK'nun “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlıklı 107. maddesinde; “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” düzenlemesi mevcuttur.Dosya kapsamında davacının davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırdığına dair bir bilgi ve belge bulunmadığı halde mahkemece talepten fazlasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte belirtilen nedenlerle kararın davacı yararına, dördüncü bentte belirtilen nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.