Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4778 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26338 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/08/2012NUMARASI : 2011/480-2012/324Taraflar arasındaki destekten yoksun kalma hukuksal sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, kızı Devlet H...'nın 08.01.2003 tarihinde davalı THY A.O. nezdinde kabin amiri (RJ) olarak Diyarbakır seferini yaptığı esnada uçağın piste çakılarak yanması neticesi yaşamını yitirdiğini, davalı şirketin işveren sıfatı ile 1. derecede kusurlu olduğunu, kızının ölümü ile maddi destekten yoksun kaldığı gibi, manevi acı ve ızdıraba maruz kaldığını ileri sürülerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL maddi ve 40.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.100,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece,Davacı T.. H.. tarafından davalı Türk Hava Yolları A.Ş aleyhine 08.01.2003 günlü uçak kazası nedeniyle vefat eden kızı nedeni ile desdekten yoksun kalma hukuksal sebebine dayalı olarak maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile açılan davanın hak düşürücü süre zarfında açılmadığı yönü ile dava şartı yokluğu yönünden reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, kızı Devlet H..'nın davalı THY A.O. nezdinde kabin amiri (RJ) olarak Diyarbakır seferini yaptığı sırada uçağın piste çakılarak yanması neticesi yaşamını yitirdiğini, davalı şirketin işveren sıfatı ile 1. derecede kusurlu olduğunu, kızının ölümü ile maddi destekten yoksun kaldığı gibi, manevi acı ve ızdıraba uğradığını ileri sürülerek maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece,2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun 131. maddesinde "sorumluluğa ilişkin dava, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıl içinde açılmazsa tazminat talep hakkı düşer. ancak, ondördüncü madde gereğince rapor tanzimi gereken hallerde, iki yıllık süre ondördüncü madde gereğince resmi gazete ile yapılacak duyuru tarihinden itibaren işlemeye başlar." düzenlemesinin yer aldığı; sözü edilen yasa maddesinde belirtilen sürenin zaman aşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğinde olduğu; kaza raporunun resmi gazetede yayınlandığı tarih ile dava tarihi arasında 2 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği; hak düşürücü sürenin dava şartı niteliğinde olup mahkemece kendiliğinden nazara alınması hukuki zorunluluğu bulunduğu gözetilerek; davanın hak düşürücü süre içinde ikame edilmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş ise de muris Devlet Haliloğulları ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunup 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu kapsamında bir hukuki ilişkiden bahsedilemez, öyle olunca taraflar arasındaki huhuki ilişkinin Borçlar Kanunu kapsamında kaldığının kabulü zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı lehine BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.