MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile aralarında, davalı hastanenin yemek pişirme ve dağıtımı elemanı alımı işi için hizmet akdi imzalandığını, hizmet süresince kendilerine 5510 sayılı kanunun 81.maddesi gereğince işveren prim oranlarında Devlet tarafından %5 oranında indirim sağlanmış olmasına rağmen davalı tarafından indirimden faydalandığı dönemde hak edişlerden kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000 TL’nin kademeli olarak uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında 25.12.2009 tarihli Hizmet Alımı sözleşmesi yapılmıştır. Davalı idare, 5510 sayılı yasa gereğince davacıya ödenen beş puanlık Hazine yardımını, davacının hakedişlerinden kesmiştir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81. maddesi 1. fıkrasına, 5763 sayılı kanunun 24. maddesi ile eklenen ve 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan (1) bendinde, "Bu kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör iş verenlerinin, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren 2012/24493-2013/456hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır" hükmü yer almaktadır. Hazine tarafından karşılanan prim tutarlarının, davacı yüklenicinin hakedişinden kesildiği anlaşılmaktadır. Oysa davacı, yüklenici 5510 sayılı kanun gereğince yapılan indirimleri davalı idareden almamış olup, Hazinenin sağladığı bir indirim söz konusudur. Yapılan bu işlem ne sözleşmede geçen fiyat farkı talebidir, ne de idareden alacağı sözleşme bedeline ek bir taleptir. Sadece sigorta ödemelerinde, devletin sağladığı bir ek katkıdır. Sigorta primlerini ödemeyi üstlenmiş olan yüklenici, kendi sorumluluğunu yerine getirirken ve bu arada devletin sağladığı bu katkıdan yararlanırken, bunun idareye geçirilmesi yerinde değildir. Çünkü davacının sağladığı bu katkı nedeniyle, davalı idarenin sorumluluğu almamıştır. Mahkemece, davalı tarafından davacının hakedişlerinden yapılan kesintilerin haksız olduğunun kabulü ile deliller değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.