Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4439 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17506 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının kardeşi olduğunu, müşterek murislerinden kalan taşınmazın kamulaştırıldığını, bedelin tahsili için davalı kardeşine vekalet verdiğini ancak davalının vekalet doğrultusunda aldığı kamulaştırma bedelini hissesi oranında kendisine vermediğini ileri sürerek hissesine düşen 45.000 TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, taşınmazın kamulaştırıldığını Ancak parseller üzerindeki meyve ağaçlarının kendisi tarafından dikilip yetiştirildiğini, kamulaştırma bedeli içerisinde bu muhtesatın da değeri bulunduğunu bu nedenle yalnızca arazi değeri bakımından davacı hissesi kadar borçlu olabileceğini savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davası ile muhtesat bedeli 28.000 TL nin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, kamulaştırma bedelinden muhtesat bedelinin düşürülmesi ile kalan 26.000 TL nin 11/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine , birleşen davanın ise kabulü ile taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz olunmuştur. Davacı, bu davasında davalının kardeşi olduğunu, muristen kalan taşınmazın 90.000 TL bedelle kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinden hissesine düşen miktarın ödenmediğini ileri sürmüş davalı ise davacının arasa bedelinde hakkı olmasına rağmen meyve ağaçlarının kendisince yetiştirilmiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş mahkemece tanık beyanları gözetilerek davaya konu taşınmazın esasen satıldığı şirketten gelen yazı cevabı doğrultusunda karar verilmiştir. Oysa ki, dava dışı şirketin gönderdiği yazı da davacının imzası yoktur ve davacıyı bağlamaz. Hal böyle olunca davaya konu taşınmazlar üzerinde ki ağaçların muris tarafından mı yoksa davalı yanca mı yetiştirildiği ayrıntılı bir şekilde araştırılmalı ve tanık beyanları suretiyle tespit edilmeli bundan sonra davaya konu taşımazların satış tarihi itibari ile mütemmim cüzünün ne kadar bedele isabet ettiği ve taşınmaz değerinin ne olduğu saptanmalı, dava konusu meyve ağaçlarının muris tarafından dikildiği sabitse taşınmalarzın ve üzerindeki meyve ağaçlarının tamamının mirasçılara ait olduğu gözetilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.