Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4260 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17992 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2.el aracını davadışı şahıslara satmak amacıyla satış vekaleti verdiğini, bu şahıslarla pazarlık için buluştuğu esnada şahısların aracı çalarak olay yerinden kaçtıklarını, aynı gün içinde de aracı davalıya sattıklarını, davalının da dava dışı şahıslarla işbirliği içinde olduğunu, bu nedenlerle noter satışının iptali ile aracın kendi adına tescilini istemiştir. Davalı, satın aldığı aracın çalıntı olduğunu bilmediğini ve kendisininde mağdur olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı kişilerce çalınan aracının bu kişilerle işbirliği içinde bulunan davalıya satıldığından bahisle satışın iptalini istemiş, davalı ise aracın çalıntı olduğunu bilmeden bedelini bu kişilere ödeyerek aracı iyiniyetli bir şekilde satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan ceza davasında davalının sanık olmayışı, olaya karıştığına dair bir bilgi ve belge olmayışı, sabıkalı olmasının durumu değiştirmeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ceza dosyası kapsamından ve özellikle davacının dava dışı aracı çalan kişilere verdiği vekaletname ile aynı aracın, vekaletnamenin verildiği ve aracın çalındığı gün olan 29.06.2004 tarihinde beklenmeksizin davalıya satışının yapılmış olduğu, her ne kadar davalı aracın çalıntı olduğundan haberi olmadığını, aracı tesadüfen acil satılık yazısı ile gördüğünü ve almaya karar verdiğini savunmuş ise de çalınan aracın vekaletinin alındığı ve çalındığı aynı gün içinde çalan kişilerce iyiniyetli şahsa satışının yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı gözetilerek ve böylece davalı ile davadışı vekil ve diğer şahısların el ve işbirliği içinde hareket ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda açılan dava yönünden davalının sorumlu olduğunun kabulü ile birlikte bu gerekçe ile davanın kabulü gerekirken yanlış gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.