Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4162 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20166 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ... ile iki ayrı Profesyonel Futbolcu sözleşmesi imzalandığını,31.08.2010-31.05.2012 dönemine ilişkin ilk sözleşme alacağı karşılığı verilen 3 adet senet bedeli olan 160.800 TL ödenmediğini ve ikinci 20.06.2012-31.05.2013 dönemine ilişkin sözleşme kapsamında 65.000 TL garanti ücret alacağı ve 52.941 TL maç başı ücret alacağı olmak üzere 117.941,15 TL olan alacağına karşılık yapılan 55.000 TL mahsubu ile her iki döneme ilişkin toplam kalan alacağının 223.741,15 TL olduğunu,ayrıca sözleşmenin süresinden önce haklı nedenle feshinden dolayı mahrum kaldığı kazanç kaybı nedeniyle fesih tazminatı şimdilik 1.000 TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000 TL fesih tazminatının fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline ve 223.741,15 TL ücret alacağınının bonoya bağlı kısmı yönünden vade tarihlerinden itibaren avans faizi ile bonoya bağlanmayan alacaklar yönünden sözleşmedeki vade tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı,davacıya dava dilekçeside talep edilen miktarda bir borcunun bulunmadığını ve davacının fesih sonrası yeni kulüp ile sözleşme imzalaması nedeniyle fesih tazminatı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile,160.800 TL tutarlı üç adet bono alacağının vade tarihlerinden itibaren avans faizi ile, 62.941,15 TL diğer alacakların 11.01.2013 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının 1.000 TL fesih tazminatının fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı,davalı ile 2012-2013 sezonuna ilişkin yapılan Profesyonel futbolcu sözleşmesi kapsamında, sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinin süresinde ödenmemesi nedeniyle yapılan ihtara dayalı olarak sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek,fesih nedeniyle uğradığı zarar karşılığı tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.Taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davacı futbolcunun muaccel hale gelen ücret alacaklarının tahsiline dönük olarak PFSTT 28. maddesinde belirlenen usule uyulmak suretiyle davalıya tanınan 30 günlük mehile rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle ilgili talimat hükümlerine uygun fesih işleminin haklı olduğunun kabulü gerekir.Taraflar arasındaki hukuki ilişki genel hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,buna ilişkin TBK 408 maddesinde;”İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.“Aynı yasanın 437. maddesinde “ Haklı fesih sebepleri, taraflardan birinin sözleşmeye uymamasından doğmuşsa o taraf, sebep olduğu zararı, hizmet ilişkisine dayanan bütün haklar göz önünde tutularak, tamamen gidermekle yükümlüdür.Diğer durumlarda hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak haklı sebeple feshin maddi sonuçlarını serbestçe değerlendirir.”şeklinde yasal düzenlemelere yer verilmiş olup,bu yasal düzenlemeler kapsamında kural olarak, hizmet akdinin tarafı olan işçi sözleşmenin haklı feshi halinde dönem sonuna kadar olan ücretini isteyebilir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde;davacı,davalı kulüp ile mevcut sözleşmenin feshi sonrasında Giresun Spor kulübü ile yaptığı sözleşmeye göre hak ettiği maç başı ücret ile davalı kulüpte kalması halinde hak edeceği maç başı ücret farkından doğan zararın tazminini talep etmiştir.Maç başı ücretleri davacı futbolcunun lig maçlarında oynaması veya kadroda yer alması halinde ödenen bir ücret olup,bu maçlarda futbolcunun oynayıp oynamayacağı hususunda takdir yetkisi tamamen davalı kulübe aittir. Oynanacak musabakalarda hangi futbolcunun kadroya dahil edileceği ve kimlerin ilk 11’de yer alacağı kulüp adına teknik direktorun sorumluluğu altında ve tamamen teknik nedenlere dayalı olarak, futbolcunun yeteneği,beceri ve genel performansına dayalı form durumu,takımdaki diğer futbolcuların performansı ile rakip takımın durumu gibi değişken hususlara bağlı olmakla davacının fesih tarihinden sonra oynanacak maçlarda görevlendirilmesinin kesin olmadığı,dolayısıyla davacı futbolcunun maçlarda oynama şartına bağlı belirsiz alacağa ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak bu talebin kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.