MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ... Valiliği Tüketici Hakem Heyeti'nin 06.03.2015 tarihli kararı ile konut kredisi kullanımı sırasında davalı banka tarafından 5076 TL haksız kesinti yapıldığının tespit edildilip parasal sınır nedeniyle görevsizlik kararı verildiğini, haksız kesintinin tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte olan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece, ilamsız takibin Tüketici Hakem Heyeti'nin ilamına dayanılarak yapıldığı, Tüketici Hakem Heyeti'nin miktar tespitinin delil hükmünde olduğu, ilamsız takip dayanağı belgelerden sayılamayacağı, davacının doğrudan alacak davası açması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip dayanağı, davalı banka tarafından kredi kullandırımı sırasında haksız kesildiği iddia olunan 5.076 TL'ye ilişkin olup, davalıdan bunun tahsili amaçlanmaktadır. Davacının, doğrudan alacak davası açmaya zorlanması, yasal olmayıp kabul edilemez. Hal böyle olunca davanın esasına girilip, gerekli araştırma ve inceleme yapılıp sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.