Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 406 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24829 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat .... ile davalı vekili avukat ...'in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının dava dışı bankadan kullanmış olduğu krediye kefil olduğunu, davalının kredinin taksitlerini ödemeyince dava dışı bankaya kefil sıfatıyla ödemeleri kendisinin yaptığını, davalının ise bu bedelleri kendisine geri ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi yaptığını ancak davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının yazılı delil ile iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından, temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandışı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki dava ile, davalının dava dışı bankadan kullandığı kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, davalının borcu ödememesi üzerine kefil sıfatıyla yaptığı ödemelerin tahsili için başlattığı icra takibine ise davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiş, mahkemece davacının iddiasını yazılı olarak ispat etmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre; davacının yargılama esnasında, ödediği bedellere ilişkin 16 adet tahsilat makbuzunun asıllarını dosya içerisine sunduğu, incelenen makbuz içeriklerine göre ise, bu dekontlardan 13 adedinin dava konusu ile ilgisi bulunduğu diğer 3 adedinin ise takip talebinde borcun nedeni olarak gösterilen kredi borcu ile ilgisi olmadığı, başka bir hesaba ait olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, makbuz asıllarının davacı elinde bulunması bunların davacı tarafça ödendiğine karine teşkil etmekte olup, davalı ise davacı elinde bulunan makbuzlardaki bedelleri kendisinin ödediğini yasal delillerle ispat edememiştir. Hal böyle olunca, davacı tarafından sunulan ve takip dosyasında belirtilen kredi hesabı ile ilgili olduğu anlaşılan 13 adet tahsilat makbuzu yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilmek suretiyle davanın tamamen reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının ikinci bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 16.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.