MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, serbet mali müşavir olduğunu, davalıların muhasebe işlemlerini 01.01.2010 tarihli sözleşme ile yürütmeyi üstlendiğini, ancak davalıların sözleşmeyi 16.04.2010 tarihinde haksız olarak fesih ettiğini, 2010 yılı ücreti için açtığı davanın kabul edildiğini, sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu, 2011-2015 arası ücretinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 10560 TL'nin faiziyle ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacının 4.1.2010 tarihli sözleşme ile davalıların muhasebe işlemlerini yürütmeyi üstlendiği ve akabinde davalı tarafça sözleşmenin fesh edildiği, davacının fesih tarihine kadar davalının muhasebe işlerini yürüttüğü dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Kural olarak, davacı taraf sözleşmenin haksız olarak feshi halinde dönem sonuna kadar olan ücretini isteyebilir. Bu husus iş sahibinin temerrüdü halini kapsamaktadır. Bu itibarla ihtilafın çözümünde, dava konusu olayda uygulanması gereken BK 325. maddesinin gözardı edilmemesi zorunludur. BK'nun 325.maddesi (6098 sayılı BK'nun 408) "iş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir. Şu kadarki, işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmaktan feragat eylediği şeyi mahsup etmeye mecburdur" hükmünü içermektedir. Dava konusu olayda davacı mesleğine uygun bir iş aramak ve bu yoldaki çabasını ispatlamak zorundadır. Davacının işe gelmeyerek muhasebe işlerini yapmayarak tasarruf ettiği miktarında düşülmesi gerekir. Öte yandan sözleşme süresince yaptığı bir başka iş var ise, bu işten kazandığı miktarın veya kazanmaktan kasten feragat ettiği bir miktar var ise bununda mahsup edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan ve BK'nun 325. maddesinde hükmünü bulan hususlarda, konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının talep edebileceği miktar belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın (2) numaralı bent uyarınca davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.