Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 37780 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 43230 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya taşınma destek kredisi verildiğini ve kullandığını ancak taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, kredi bedelinin tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptali ile % 20 tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı , davalı aleyhine yaptığı icra takibinde, 36.689 Tl. Asıl ve 26.850 TL. İşlemiş faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece, gerekçede, asıl alacak yönünden davacının talebinin haklı olduğu, ancak, talep edilebilecek işlemiş faizin 15.843 TL. olduğu açıklanmış, hüküm kısmanda, asıl alacağa ve işlemiş faizin 11.006,72 TL.lik kısmına itirazın iptaline karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun . Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, .... Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddesinin son fıkrası ile "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, HMK' nun 297/son madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz olunan kararın bozulmasına, 2. Bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.