Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 37463 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 44154 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVACI-KARŞI DAVALI : ... vekili avukat ...DAVALI-KARŞI DAVACI : ... vekili avukat ...Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirkette kabin memuru olarak 02.06.2010 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketin vaatleri ve yanlış telkinleriyle yönlendirilerek istifa etmek zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1952 euro maaş alacağından 500 TL, 244 euro izin ücretinden 100 TL, işsizlik maaşından 100 TL.nin ödetilmesi ile sözleşmenin 15. Maddesi gereğince de borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş; açtığı karşı dava ile de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak cezai şart alacağından 1.984 TL.nin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, toplam 8.213 TL.nin davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece asıl davada, her ne kadar davacı tarafından istifa dilekçesi imzalanmış ise de, toplanan tüm delliler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının aslında istifa iradesiyle hareket etmediği, şirketin telkinleri sonucu, ayrıca kendini ifade edebilecek kadar Türkçe bilmediği ve istifanın sonuçlarını kavrayamadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş ise de dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının iş akdini davalı- karşı davacı şirketin baskısı ve yönlendirmesi ile feshettiğini ispata yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca mahkemece, davacının iş akdini özgür iradesi ile feshettiği kabul edilerek buna göre bir hesaplama yapılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Karşı davada ise, davalı-karşı davacı şirket, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre kararlaştırılmış cezai şartın tahsilini istemektedir. Mahkemece, asıl davada davacının sözleşmeyi haklı neden olmaksızın feshettiği kabul edilmiş; gerek bu neden gerekse de sözleşmede yazılı eğitim giderlerinin personel tarafndan karşılanacağına dair hükmün işçi-personel aleyhine düzenlenmiş bir hüküm olması nedenleriyle davalı karşı davacının davasının reddine karar verilmiştir. Oysaki dava konusu sözleşme, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşme olup, taraflar arasındaki sözleşmenin ve taahhütnamenin sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde düzenlenmiş, özel hukuk hükümlerine tabi olarak yapılan bir sözleşme olduğu ve tarafları bağlayacağı gözetilerek, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan bozma nedeni ile sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.