MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile 21.01.2012 tarihli sözleşmeyle evinin yıkımı konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereğince üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın 33.000 TL bedel ödemesi gerekirken 28.000 TL ödeme yaptığını, bakiye 5.000 TL ödemediğini belirterek, bakiye alacağının tahsili için icra takibi yaptığını, icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamı ile %20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir.Davalı, davacı tarafın üzerinde düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, Açılan itirazın iptali davasının kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5353 esas sayılı takip dosyasında borçlunun itirazının iptaline takibin devamına, itiraz sonucu takip durduğundan borçlu davalının asıl alacağın %20 tutarı olan 1.000,00 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya ait taşınmazın yıkımı sonrasında ödenmesi gereken bedelin eksik ödenip ödenmediğine ilişkindir. Somut olayda; davalının ticari ve mesleki amaçla hareket eden inşaat şirketi olduğu anlaşılmakla, davacının konumu bakımından söz konusu taşınmazın yıkımı konusunda tarafların aralarındaki yazılı sözleşmeyi ve davacıya ait tapu kaydı kaydının da temin edilerek ve deliller birlikte değelendirilerek davacının tüketici olup olmadığı yönünde gerekli inceleme yapılmadan ve davacının tüketici olması halinde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olacağı hususu dikkate alınmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.