MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)TARİHİ : 08/06/2010NUMARASI : 2009/353-2010/516Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı şirket, davalı idareye ait 97 nolu parseldeki eski eser tescilli Hasanpaşa hanının 3. şahsa yapılan ilk ihale kararının onaylanmaması üzerine, ikinci ihalenin üzerlerinde kaldığını ve 12.9.2005 tarihli sözleşme ile ilk 3 yılın restore edilerek 18 yıl kullanılacağının ve her yıl ne kadar kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, restore işleminin % 95'nin tamamlandığında davalının 2.6.2008 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, haksız fesih nedeni ile kira borcunun doğmadığını ileri sürerek, üç ayrı icra dosyası ile kira bedellerinin tahsili için aleyhine yapılan takiplerden dolayı borçlu olmadıklarının tesbiti ile takiplerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fesih işleminin idare mahkemesinin kararı gereğince gerçekleştiğini, davacının da restore çalışmaları tamamlanmadan 3. şahıslara kiraya vererek gelir elde ettiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 2006/2051 ve 2008/682 takip sayılı dosyalara konu alacaklar yönünden davalıya borçlu olmadığının tesbitine, 2008/4547 sayılı takip dosyasına konu alacak yönünden menfi tesbit talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı ile davalı arasında yapılan 12.9.2005 tarihli sözleşme ile davalıya ait Hasanpaşa hanının ilk 3 yıl içinde restore edilerek, 18 yıl boyunca davacı tarafça işletileceği, her yılın ödenecek kira bedelinin sözleşmede belirlendiği, ilk ihalenin üzerinde kaldığı 3. şahıs tarafından idare mahkemesinde açılan dava ile geçici ihale kararının onanmamasına ilişkin davalı işleminin iptaline karar verilip kesinleştiği ve davalı idarenin 2.6.2008 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirdiği ve davacının 9.8.2008 tarihinde 3. şahsa yer teslimini yaptığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davalı idare, 2006/2051 takip sayılı dosya ile ilk yıl kira bedelinin , 2008/682 takip sayılı dosya ile 1.11.2006-1.1.2008 dönemi kira bedelinin, 2008/4547 takip sayılı dosya ile 1.2.2008-1.6.2008 dönemi kira bedelinin tahsilini talep ettiği ve davacı tarafından davalıya 6.3.2006-4.4.2007 tarihleri arasında toplam 75.000 TL. kira bedelini ödendiği de tarafların kabulündedir. Davacının davalı aleyhine açtığı ve Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/348 esasında görülen davada; davacının 3. şahıslara kiraya vererek elde ettiği kira bedelleri mahsup edilerek, taşınmaza yaptırdığı restarasyon bedeli ile ödediği 75.000 TL. kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği ve yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının kusuru olmaksızın davalı tarafça sözleşmenin feshedildiğinden sözleşmede öngörülen kira bedelinden sorumlu değilse de, davaya konu taşınmazı davacının 1.1.2008 tarihinden itibaren 3. şahıslara kiraya vererek gelir elde ettiği gerekçesi ile 1.1.2008 tarihinden sonraki dönemi kapsayan 2008/4547 takip sayılı dosyaya konu alacaktan dolayı davacının sorumlu olduğundan bu dosya açısından talebinin reddine karar verilmiştir. Davaya konu taşınmazın davacıya kiraya verilmesinden sonra yukarıda açıklandığı şekilde davalı tarafça sözleşmenin feshedilmesinde, davacı kiracının bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığı gibi, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Sözleşme ile kararlaştırılan restarasyon süresi dolmadan davalı tarafça sözleşme feshedildiğine göre, davacının kira bedellerinden dolayı davalıya karşı sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Kaldı ki, davacının taşınmazı 3. şahıslara kiraya vermesinden dolayı elde ettiği gelirin de, kesinleşen Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/348 esas sayılı dosyasında verilen karar ile davacı alacağından mahsup edildiği gözetildiğinde, davacının 1.2.2008-1.6.2008 dönemini kapsayan kira bedelinin tahsili için yapılan 2008/4547 takip sayılı dosyasından da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde bu talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazının reddine, temyiz olunan kararın 2.bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 43.081,00 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 17,15 TL peşin harcın davacıya iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.