Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33908 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15504 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)TARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2011/426-2013/519Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, krediyi erken kapatmak amacıyla davalı bankaya başvurduğunu, erken kapama borcunun 16.303,27 TL olmasına rağmen kendisine daha fazla borç çıkartıldığını, taşınmazını ipotekten kurtarmak amacıyla 38.925,87 TL. erken kapama bedelini çekinceli olarak davalı bankaya ödediğini belirterek, kendisinden yapılan fazla tahsilatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne ve 22.403,26 TL.'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisini vadesinden önce erken kapatması nedeniyle ödediği erken kapatma bedelinin davalı bankaca fazla hesaplanması nedeniyle yapılan fazla tahsilatın istirdatını talep etmiş; davalı erken kapama esnasında kalan anapara borcunun yanı sıra tahsil edilmemiş faiz ve kamusal yükümlülüklerin de tahsil edilmesi gerektiğini belirterek erken kapama bedelinin doğru hesaplandığını savunmuş; mahkemece ise dosyaya kazandırılan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara dayanak yapılan bilirkişi raporu incelendiğinde,hesaplamanın erken kapama öncesindeki son taksit tarihi ile erken kapama tarihleri arasındaki süre 2014/15504-2014/33908dikkate alınarak yapıldığı, davalının itirazlarının dikkate alınmadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişsiz ve yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 383,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.