Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 333 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 21061 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, davalı ... ....ç'ın müdürü, davalı.... Ofset Yayıncılık İnşaat Güzellik Merkezi Eğitim ve Turizm A.Ş'nin işletmecisi olduğu otele tatil için gittiklerini, havuz kenarında dinlendikleri esnada oğulları ....'ın yetişkinler için yapılmış olan havuzda boğularak vefat ettiğini, bu olay nedeniyle yapılan yargılama neticesinde davalı .......'ın taksirle ölüme neden olma suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdiğini, işletmenin Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Cankurtan talimatınca belirlenen standartlara uygun davranmadığını ve kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, oğullarının vefatı sebebiyle hem çok büyük bir manevi ıstırabın içine düştüklerini, hem de onun desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 50.000 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemişlerdir. Davalılar, yetkili mahkemenin ... Mahkemesi olduğunu savunmuşlar ve davanın reddini dilemişlerdir. 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 73/5. maddesi ile tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir ki, bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosya kapsamından davacıların yerleşim yeri itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, dava yetkili yerde açıldığından işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.