Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32703 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30688 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2012/2-2013/370Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat M. S.. geldi, karşı taraftan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, tanzim yeri bulunmayan, lehdarı kendisi ve borçlusu davalı olan, 300.000TL bedelli senetten dolayı alacaklı olduğundan bahisle başlattığı ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, vaki icra takibine yapılan itirazın iptaline ve davalının %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ve davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, dayanak belgenin tanzim yerinin olmaması nedeniyle kambiyo senedi niteliğini taşımadığı değerlendirilerek, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş; tanıklar dinlenilmiş, davacıya yemin hakkı hatırlatılmış ve neticede ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından keşide edilen tanzim yeri olmayan 300.000TL bedelli senet nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Her ne kadar davalı imza inkarında bulunmuşsa da, mahkemenin benimsediği İmza incelemesiyle, senetteki imzanın davalıya ait olduğu hususu kesinleşmiştir. Ancak, mahkemenin değerlendirmesinin aksine, dava konusu senet, tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfını haiz olmamakta ise de, adi senet niteliğinde olup yazılı delil başlangıcı niteliğinde değildir. Hal böyle olunca, başka bir delil aramaya gerek bulunmamaktadır. Davalının borçlu olmadığını ispat etmesi gerekir. Dosyanın incelenmesinde, davalının da adi senet karşısında geçerli bir delili bulunmadığı anlaşılmakla, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ispat yükü ters çevrilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.