MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, davalının vekili olarak icra ve dava dosyalarını takip ettiklerini, vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 3.400,00.TL ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Bozmadan sonra verdikleri ıslah dilekçesi ile taleplerini 18.483.80.TL' ya yükseltmişlerdir. Davalı, davacı avukatların vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediklerini, davacıları haklı olarak vekaletten azlettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemenin, bilirkişi raporu esas alınmak ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 3.400.00.TL' nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair 23.05.2012 tarihli kararının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davalı yararına bozulması sonucu mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile toplam 2.990.00.TL alacağın yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Mahkemenin 23.05.2012 tarih ve 2011/290 Esas 2012/167 Karar sayılı kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.09.2013 tarih ve 2013/19010 Esas 2013/22612 Karar sayılı kararı ile azlin haklı olup olmadığı mahkemece araştırılıp bir hüküm kurulması gerekçesiyle hüküm bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yeni bir bilirkişiden rapor alınmış ve bu rapor hükme esas alınarak azlin haksız olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysaki, davalı tarafından azle neden olduğu belirtilen dosyalardan Yine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 24.09.2008 tarih ve 2008/178 Esas ve 2008/201 Karar sayılı kararı ile göre, dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalı ... aleyhine açılan icra emrinin iptali davası sonucunda”davanın özü itibariyle taşınmazın aynına ilişkin olan .... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2006/135 esas 2007/365 Karar sayılı kararının kesinleşmeden icraya konulmasından dolayı şikayetin kabulü ile .... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5694 Esas sayılı dosyasındaki icra emrinin iptaline karar verildiği, ...... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 31.12.2008 tarih ve 2008/270 Esas ve 2008/286 Karar sayılı kararı ile de dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalı ... aleyhine açılan şikayet davası sonucunda “.... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2008/178 Esas ve 2008/201 Karar sayılı dosyası ile ..... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5694 Esas sayılı dosyasında icra emrinin iptaline karar verilmesine rağmen aynı alacak için ..... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5948 Esas sayılı dosyası ile ayrı icra takibi yapıldığından mükerrer takip olması nedeniyle .... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5694 Esas sayılı takibinin iptaline, ..... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5948 Esas sayılı dosyasında takip talebinde 30.998.YLTL olarak belirtilen asıl alacağın 30.988.YTL , 6.780.81.YTL olarak belirtilen işlemiş faizin 6.685.77.YTL, yargılama giderine işletilen ve 77.09.YTL olarak belirtilen işlemiş faizin 2.17.YTL olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu mahkeme kararlarına dayanak yapılan işlemlerin davalı ... vekili olarak Av. ... tarafından özen yükümlülüğüne ve müvekkili yararına aykırı olacak şekilde yapıldığı, bu hususta davacı avukatların üzerine aldığı vekalet görevinin gereklerini tam ve sağlıklı olarak yerine getirmediği ve böylece davalının vekil olan davacıları 24.06.2011 tarihinde yaptığı azilde haklı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde gösterilen “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü uyarınca azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil, avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü olmayıp, dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre, haklı azil halinde ancak azle neden olmayan dosyalar yönünden azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilecek olup, azle neden olan dosyalar ve azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı davacıların vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Ayrıca, ..... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5984 Esas sayılı takip dosyasında davalı vekili olarak davacı avukatlar tarafından 42.442.23.TL para tahsilatı yapıldığı ve tahsil edilen bu paradan 23.270.00.TL' nın davalı asile ödendiği ve bakiyesinin davacı avukatlar üzerinde kaldığı dosya kapsamı ile sabit olmasına rağmen vekalet ücreti alacağından mahsup yapılmamıştır. O halde mahkemece, azlin haklı olduğu kabul edilerek, azle neden olan bitmiş bu dosyalar ile kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücret hesabı yapılmadan sadece azle neden olmayan kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücretine hak kazanıldığı kabul edilerek hesabının yapılıp, ..... İcra Müdürlüğü' nün 2008/5984 Esas sayılı dosyasında davacı avukatlar tarafından tahsil edilen ve halen davalı asile ödenmeyen bakiye bedelin mahsubu yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, azlin haksız olduğu yönünde yetersiz bilirkişi raporuna göre yukarıda belirtilen şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, yeniden bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.