Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 306 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 10958 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi İçinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, kendisine ait taşınmazı kiraya verdiğini, davalının kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle hakkında icra takibi yaptığını, kullanılan elektriğin kiracıların oturduğu döneme ait olduğunu, ayrıca kaçak elektrik de kullanmadığını İleri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı, 25.01.2005 tarihinde, sayacın vekalet mühürlerinin olmadığı ve numaratör ile oynanmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, abone olan davacı adına işlem yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı, davacının kaçak elektrik kullandığından bahisle davacı hakkında icra takibi yapmış, davacı ise, adına olan abone sözleşmesini iptal ettirmeden, aboneliğin tesis edildiği taşınmazı 01.10.2001 ile 26.11.2005 tarihleri arasında kiraya verdiğini ve kaçak elektrik kullanmadığını belirterek kaçak elektrik bedelinden sorumlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açmıştır. Bu iddiasını doğrulamak için de kira sözleşmelerini dosyaya ibraz etmiştir. Kaçak elektrik kullanma haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili isleyen kişi sorumludur. Her ne kadar abone, aboneliğin tesis edildiği taşınmazını kiraya verirken iptal ettirmediği abone sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre içinde taşınmazda oturanların kullandığı elektrik bedelinden sorumlu ise de, haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanımından dolayı sorumlu değildir. Davalının, kaçak elektrik kullanıldığına dair dosyaya sunduğu 25.01.2005 tarihli tutanakta ticarethanenin Ö... İnşaat tarafından büro olarak kullanıldığının yazıldığı, başkaca kaçak kullananın kim olduğunu belirleyecek bir bilginin bulunmadığı, celp edilen Ticaret Sicil Memurluğu yazısından da davacının bu şirket ile İlgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca davacının kiraya verdiği mecurda kiracı şirketin kaçak elektriği kullandığı anlaşılmaktadır. Kaçak elektriği davacının kullandığı kanıtlanamadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan haran istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.