Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30532 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28762 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2011/577-2013/267Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat F. Y.. geldi, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, adına kayıtlı olan Ankara İli, Çankaya İlçesi, Mühye Köyü, Avşar Yazısı Mevkii, ..Pafta, ...Parselde kayıtlı taşınmazın, davalı tarafından vekaletnameye dayanılarak ancak kendisinin izni ve bilgisi dışında 3. bir kişiye satılması ve satış bedelinin de kendisine ödenmemesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 35.000,00TL'nin satış tarihi olan 22.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, bu davasında vekili olan davalının kendisine ait olan taşınmazı 3. kişiye sattığını ve parasını ödemediğini ileri sürmüş; davalı ise savunmasında, davacı vekili olduğunu kabul etmekle birlikte, emlakçı tarafından kandırıldıklarını, kendilerinin taşınmaz satımından bedel almadığını savunarak, davanın reddini dilemiş; mahkeme ise ret kararına gerekçe olarak, davacının ...parsel sayılı taşınmazının satılması akabinde davacıya.. parsel sayılı taşınmazın alındığını, her iki taşınmazın da aynı özellik ve değerde olması nedeniyle davacının zararının olmadığını belirtmiştir. Oysa dosya kapsamı incelendiğinde, gerekçeli kararda bahsi geçen ... parsel sayılı taşınmaz hissesinin davacıya ait olduğuna dair bir bilgi belge yoktur. Adı geçen parsel ile ilgili dosyadaki tek bilgi, bu parsel hissesinin dava dışı Yasemin Kaynak lehine davalı tarafından alındığına ilişkindir. Oysa ki, vekalet ilişkisi davacı ve davalı arasında kurulmuş olup, davalı vekil satış bedelini davacıya ödemek ve hesap vermekle yükümlüdür. Hal böyle olunca, davalının davacıya karşı yükümlülüğünden kurtulmuş olduğu kabul edilemez. O halde mahkemece davacının vekil olan davalıdan alacak miktarı belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 2.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.