MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat... ile davacı ...'nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukat ve davacının sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının avukatı olarak dava ve icra dosyalarında davalıyı temsil ettiğini, görevini gereği gibi yerine getirmiş olmasına rağmen, vekalet ücretlerinin ödenmediğini, bunun üzerine 27.3.2013 tarihinde vekaletten haklı olarak istifa ettiğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine ise itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu gereğince davacının haklı olarak vekaletten istifa ettiği kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, 910.960,50 TL asıl alacak ile 146.668,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.057.629,49 TL üzerinden takibe yapılan itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ve icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı avukatın muaccel olan vekalet ücreti alacaklarının ödenmemesi üzerine haklı olarak vekaletten istifa ettiğinin anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, haklı istifa nedeniyle vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı avukatın, davalının borçlusu olduğu 3.250.000,00 TL miktarındaki bononun tahsili amacıyla hakkında başlatılan.... İcra Müdürlüğüne ait 2008/12850 esas sayılı takip nedeniyle davalıya vekaleten .... Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2008/477 esas ve 2010/177 karar sayılı dava dosyası üzerinden menfi tespit davası açıp, takip ettiği, mahkemece “davanın kabulüne, davacının ...) takip konusu 3.250.000,00 TL’lik bono nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığından %40 oranındaki kötüniyet tazminatı olan 1.300.000,00 TL’nin takip alacaklısından alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği, 2.4.2010 tarihli bu kararın 10.6.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu olmadığına göre, davacının talep edebileceği akdi vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesine göre belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Nitekim mahkemenin kabulü de bu yöndedir. 5043 sayılı yasa ile değişik Avukatlık Kanunu’nun 164/4.maddesine göre, davacının takip etmiş olduğu... Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2008/477 esas ve 2010/177 karar sayılı menfi tespit davası, konusu parayla ölçülebilir bir dava olduğundan, davada müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirlenmesi gereklidir. Mahkemece de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda %10 oranına göre yapılan ücret hesabı üzerinden hüküm kurulmuştur. Ne var ki, %10 akdi vekalet ücretinin, menfi tespit davasında harcın yatırılmış olduğu dava değeri üzerinden hesaplanması gerekirken bilirkişi raporunda, söz konusu davanın kesinleşmiş olduğu 10.6.2011 tarihi itibariyle davanın dayanağı olan icra takibinin ulaşacağı takip miktarı olan 5.508.214,93 TL üzerinden %10 ücret hesabı yapılmış olması, mahkemece de bu miktar üzerinden akdi vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Yine, akdi vekalet ücretinin sadece davanın (harcı yatırılmış olan) değeri üzerinde hesaplanması gerekli olup, %40 icra inkar tazminatı üzerinden ücret hesabı yapılamaz. Hükmedilen inkar tazminatı, davanın müddeabihi kapsamında olmadığı halde, mahkemece 1.300,000 TL miktarındaki inkar tazminatı üzerinden de %10 akdi vekalet ücreti hesabı yapılmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 18.061,70 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.