MAHKEMESİ : Bursa 1. Tüketici MahkemesiTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/1500-2013/901Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava dışı S.V..'ın davalı bankadan kullandığı tüketici kerdisine kendisinin kefil olduğunu, asıl borçlunun kredi borcunu ödenmemesi üzerine banka tarafından aleyhlerine icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, 4077 sayılı yasanın 10/3.maddesi gereğince asıl borçluya başvurulmadan kefilden borcun ifasının istenemeyeceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, asıl borçlunun haczi kabil malının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının, dava dışı S. V.. tarafından davalı bankadan kullanılan tüketici kredisini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, dava konusu kredinin ödenmemesi nedeniyle hesap kat edilerek asıl borçlu ve kefil davacı hakkında birlikte takibe geçildiği ve asıl borçlu hakkında haciz tutanağının bulunduğu dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilafın çözümünde 4077 sayılı yasanın 10/3. Maddesi gözönünde tutulmalıdır. Anılan yasanın 10/3.maddesinde "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" hükmü mevcut olup, yasa tüketiciyi korumaya matuf yasa olduğu için de yasanın bu hükmü emredici nitelikte bir hükümdür. Bu hükümle yasa koyucu alacaklının asıl borçluya başvurmadan kefile başvuramayacağını amaçlamıştır. Alacaklı asıl borçluya başvurup, alacağını tahsil edemediği, takibin semeresiz kaldığı, borçlu hakkında ödemeden aciz belgesi düzenlendiği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir. Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin , asıl borçlu hakkındaki haciz tutanağında borcu karşılayacak mal malvarlığının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup ,bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.