MAHKEMESİ : Sındırgı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/227-2013/174Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2011 yılı domates mahsülünü davalılara sattığını, ancak bedelinin ödenmediğini bildirerek 4.888 TL nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı 2010 yılı domates mahsülünü davalılara satıp teslim ettiği halde bedelinin ödenmediğini bildirerek tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davacı kantar fişlerini delil olarak ibraz etmiş, teslim için ayrıca tanık dinletmek istemiştir. Davacının ibraz ettiği kantar fişleri, uyapta taranmadığı için görülememiş ise de davalının imza ve kaşesini taşımadığı hususu taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davalılar, bu fişlerin kendilerini ilzam edici nitelikte olmadığını savunmuşlardır. Bu durumda davacının davalılara domates satıp teslim ettiğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Mahkemece, mahalli bilirkişi ve tanıklar dinlenmiş, ifadelerinde bu tür satışların senede bağlanmasının adet olmadığı, kantar fişinin iki suret düzenlenip, birinin üreticide, diğerinin alıcıda kaldığı, bedel ödenirken üreticide bulunan suretin alınarak ödeme yapıldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, talebin tanıkla ispat sınırları üstünde olması nedeniyle tanık beyanlarına değer verilmediği, davacının yemin hakkını da kullandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dava konusu ayda, davacı teslim ettiğini ispat için tanık ve yemin deliline dayanmış ise de dava değeri dikkate alındığında olayda tanık dinlenmesi mümkün değildir. Davacı bu tür satışlar için senede bağlanmama konusunda teamül olduğunu ileri sürerek teslim hususunu tanık delili ile ispatlamak istemiştir. Bilindiği üzere, tanık dinlenebilmesi için HMUK‘un 289.maddesine göre davalıların açık muvafakatının olması veya bu tip satışların senede bağlanmadan yapıldığının yörede teamül haline gelmiş olması gerekir. HUMK 293/4 maddesi hükmüne dayanılarak tanık dinlenebilmesi için teamül unsurunun gerçekleşmesi ve bir çevrede herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi ve bu hususun zaman içinde herkesçe uyulmak suretiyle istikrarlı bir nitelik kazanmış bulunması ve ayrıca kamuoyunda da bu teamüle inanılmış olması gerekmektedir. Ayrıca Ticaret ve Sanayi odası, ilçe tarım müdürlüğü, ziraat odası vs.gibi kuruluşlardan teslim şekli konusunda oluşan bir teamül olup olmadığı da araştırılmalıdır. Mahkemece bu konuda yeterli bir teamül araştırması yapılmaksızın sadece mahalli bilirkişi dinleyerek ve davacı tarafa yemin teklif hakkını hatırlatması sonucu eda edilen yemine göre davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece öncelikle, kantar fişleri uyap ortamına aktarılarak, olayda tanık dinlenip dinlenemeyeceği hakkında az yukarıda izah edilen şekilde teamül araştırması yapılarak, bu hususta oluşmuş bir teamülün varlığının tesbiti halinde tarafların tanıklarının dinlenmesi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 1.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.