Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30170 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32631 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 11. Tüketici MahkemesiTARİHİ : 30/05/2014NUMARASI : 2013/2662-2014/1319Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeni ile kendisinden haksız olarak tahsil edilen 5292 ,00 TL’nin iadesi amacıyla davalı banka hakkında ilamsız icra takibi yaptığını ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Temyize konu davada, mahkemece kısa kararda” davanın kabulüne, Ankara 10.icra Müdürlüğünün 2013/11816 sayılı takibine yapılan itirazın iptaline takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda “ davacının davasının kabulüne, Ankara 10.icra müdürlüğünün 2013/11816 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına “ karar verilmiş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir. Mahkemece 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da benimsendiği gibi önceki karar ile bağlı kalınmadan, ancak çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarda 1.bentte açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. Bentte açıklanan nedenle davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 01.10 .2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.