Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30167 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32751 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)TARİHİ : 28/05/2014NUMARASI : 2014/264-2014/383Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi sebebiyle kendisinden dosya masrafı adı altında kesilen toplam 1300,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davasını miktar yönünden ıslah ederek talebini 3827,28 TL. olarak artırmıştır.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece,davanın kabulüne,toplam 2650 Tl nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6100 sayılı HMK'nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK'nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.Temyize konu davada, mahkemece kısa kararda 2650 TL.'nin (1300 TL sinin dava tarihinden ,itibaren,1350 TL.'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda 3827,28 TL olarak yapılan kesintinin tüketiciye iadesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir. Mahkemece 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da benimsendiği gibi önceki karar ile bağlı kalınmadan, ancak çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarda 1.bentte açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 45,60 TL harcın istek halinde iadesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.