MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/05/2014NUMARASI : 2013/192-2014/58Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile dava dışı kızkardeşinin arasındaki akdi ilişkiye kefil olduğunu, kızkardeşinin kendisine karşı takip yaptığını, kendisinin de şahsi alacağı nedeniyle ona takip yaptığını, sonuçta icra mahkemesi kararı ile davalının kefil olduğu borcu ile şahsi alacağının takas ve mahsubu yapılarak kefil olduğu borcu ödediğini bildirerek kefaleten yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının dava dışı kızkardeşi ile olan akti ilişkisine kefil olduğunu ve kendisine karşı yapılan takip sonucu davalının dava dışı kızkardeşine olan borcunu kefaleten ödediğini bildirerek rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davalı borcunu kendisinin ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının takip dayanağını gösterir belge ibraz etmediğini buna göre usulüne uygun bir ilamsız takipte bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı rücuen alacak talebinde bulunmuş delil olarak kendisi ve davalı hakkında alacaklı S.. tarafından yapılan icra takibi ile, kendisinin S..'a karşı yaptığı icra takibi ve takas ve mahsup defini kullandığı icra mahkemesi kararı, tanık ve sair delillere dayanmıştır. Bir davada talebe ilişkin vakıaları bildirmek davanın taraflarına ait olup uygulanacak hukuki dayanağı ortaya koymak mahkemeye ait bir görevdir. Davacı talebi açıkça izah ettiği ve delillerini de ortaya koyduğuna göre, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile ortaya koyduğu deliller gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.