Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30029 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13055 - Esas Yıl 2015





E.. B.. ve 3 arkadaşı vekili avukat A.. E.. ile 1-Toki vekili avukat Y.. C.. S.., 2-Başbakanlık vekili avukat S.. Ö.. aralarındaki dava hakkında Ankara 1. Tüketici Mahkemesinden verilen 27.12.2013 tarih ve 1636-4140 sayılı hükmün Dairenin 12.12.2014 tarih ve 41325-39698 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.KARARDavacılar, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 36.00.TL peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 24.000.00.TL’ nın yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, ıslah ile talebini H.. için 19.306.00.TL, E.. için 14.841.00.TL, M.. için 19.588.00.TL ve Y.. için 14.855.00.TL’ye çıkartmıştır.Davalı Başbakanlık, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kaldı ki davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunmuş, esas yönden de haksız açılan davanın reddini dilemiştir. Davalı Toplu Konut İdaresi, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemenin, bilirkişi raporu hükme esas alınarak H.. için 19.306.00.TL, E.. için 14.841.00.TL, M.. için 19.588.00.TL ve Y.. için 14.855.00.TL' nın davalılardan müteselsilen tahsiline dair 14.12.2011 tarih ve 2011/355 Esas 2011/1199 Karar sayılı kararının davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce davalılar yararına bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmış, bu kez davacılar karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.1-Mahkemenin 14.12.2011 tarih ve 2011/355 Esas 2011/1199 Karar sayılı kararının davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2012 tarih ve 2012/5310 Esas 2012/5698 Karar sayılı ilamı ile “...Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 36.00 TL ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkın da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği dosya içeriği, aynı nitelikteki emsal dosyalar ve toplanan delillerle anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalılar mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, borçlandırma işleminin başlangıcında mahsuplaşma yapılıp yapılmadığı, konutun maliyet bedeli, borçlandırma bedelinden yüksek olduğu takdirde davacının maliyet bedelinden borçlanmayı kabul ettiği halde daha düşük miktarda borçlandırılmasının kabul edilebilir açıklaması yaptırılmalı, ödenmesi gereken taksitlerden mahsup işlemi yapılıp yapılmadığı dosya içindeki ve emsal dosyalardaki listeler ve yazışmalar değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi...” yönünde davalılar yararına hükmün bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bu husus davalılar yararına, bozma ilamı dışında kalan hususlarda davacı yararına usulü kazanılmış hak niteliğindedir. Bozma ilamına uyulduktan sonra mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda belgeler üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan ilgili kurumların yazışmaları dikkate alınarak davacıların aldığı konut için yatırdığı avansın kesin maliyet bedelinden mahsup edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece uyulmasına karar verilen ve usuli kazanılmış hak durumu oluşan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda taraflardan ve ilgili kurumlardan celbedilen yazı ve belgeler üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmadan ve mahsup işleminin yapılıp yapılmadığı somut olarak kanıtlanmadan sadece celbedilen yazılar ve belgelerdeki soyut ifadeler üzerine varsayıma dayalı olarak ödenen peşinatın mahsup edildiğinin kabulü yürürlükteki mevzuata ve evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. Bu durum Anayasa Mahkemesi' nin 17.07.2014 tarih ve 2013/4495 Başvuru sayılı ilamında da açıkça belirtilmiştir. O halde mahkemece, ödenen peşinatın mahsup edilip edilmediği yönünde, tüm belgeler üzerinde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ödenen peşinatın mahsup edildiği somut olarak kanıtlandığı takdirde davanın reddine şayet mahsup işlemi somut olarak kanıtlanamıyorsa davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacıların diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacıların karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 12.12.2014 tarih ve 2014/41325 Esas 2014/39698 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacıların diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.