MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2010/261-2013/530Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat olduğunu, davalının vekili olarak ayıplı araç nedeni ile Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığını, davanın 28.12.2006 tarih 2005/874 E. ve 2006/906K. Sayılı ilam ile kabulüne karar verildiğini, eşinin kardeşi olan davalının, hiçbir ücret ödemeden 25.12.2008 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiğini, sözleşme gereği ve karşı vekalet ücretinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı-karşı davacı, ailevi sorunlar nedeni ile aralarında sorun olduğunu, davacı- karşı davalıya tüm alacakların ödendiğini, aralarında protokol yaptıklarını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise davacı-karşı davalıdan 20.000 TL alacaklı olduğunun protokolde düzenlendiğini, alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe davacı- karşı davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 oranınıda icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, asıl dava yönünden davanın reddine ve asıl alacağın %20'si üzerinden icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini, karşı dava yönünden ise davanın kabulü ile %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- karşı davalının aşağıdaki (2) ve (3) bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, asıl davada vekalet ücreti ve karşı yan vekalet ücretinin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali amacı ile eldeki davayı açmış, davalı-karşı davacı ise protokolde kararlaştırılan 20.000 TL'nin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş delil olarakta davacı ile aralarında düzenledikleri, tüm avukatlık ücretlerinin ödendiğinin kararlaştırıldığı, ayrıca davacı- karşı davalının, davalıdan borç olarak aldığı 20.000 TL'nin 26.5.2009 tarihinde ödeneceğinin belirlendiği 15.12.2008 tarihli protokolü ibraz etmiştir. Anılan protokole davacı- karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine protokol incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilmiş, 3.10.2012 tarihli raporda imzanın davacı-karşı davalının eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemece 15.12.2008 tarihli protokole göre tüm alacakların ödendiği ispatlandığından asıl dava yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacı- karşı davacının alacağının kalmadığını bilmesine rağmen takip başlatması sebebi ile kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiş, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı iddiasını ispatlayamamıştır.Ne var ki, davacı-karşı davalı dava dilekçesinde her türlü yasal delile dayanmış olup duruşmada da yemin teklifinde bulunmak istediğine göre davacıya yemin teklif etme hakkı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-İİK 67/2 maddesi takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca davalı-karşı davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davacı vekalet sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile eldeki davayı açmış olup davalı- karşı davacı tarafından kötü niyetli olduğu ispatlanamadığına göre davacı- karşı davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün, davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA,, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.