MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/09/2013NUMARASI : 2010/465-2013/392Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat K.. K.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 12.01.2010 tarihli sözleşme uyarınca davalılara 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, müteahhit olan davalıların sözleşme ile yükümlendikleri edimleri yerine getirmemeleri üzerine ihtarname gönderilerek sözleşme uyarınca tanzim edilen dava konusu senedin icra takibine konu edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalılara tebliğ edilmesine rağmen ısrarla edinimlerini ifa etmekten kaçındıklarını, bu nedenle takip başlattığını,davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek,icra takibine vaki itirazın iptali ile % 40 'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı müteahhitler tarafından inşa edilecek binadan satın aldığı iki adet mesken ve bir adet dükkanın teslim edilmediğini ileri sürerek ödediği paranın tahsilini istemiştir. Davaya konu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler yönünden davacı (tüketici) ile davalı müteahhit arasındaki hukuki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Bu durumda mahkemece,davaya konu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler yönünden davanın tefrik edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülmesi,eldeki davaya ise sadece dava konusu dükkan yönünden devam edilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile uyuşmazlığın tamamının genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA,ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.