MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı idare ile aralarında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, . .. isimli kurum sigortalısı hastaya, iştiraklerinden İstanbul Özel Memorial Hastanesinde girişimsel anjiyo ile 3 adet Taxsus Libert marka stent takıldığını, bu uygulamalar nedeniyle kurum sigortalısından % 30'un üzerinde ilave ücret alındığından bahisle davalı idare tarafından haksız ceza-i işlem gerçekleştirildiğini ileri sürürek, ceza-i işlem nedeniyle kuruma ödenen 30.340 TL'nın tahsilini istemiş, birleştirilen davasında ise 9.569 TL malzeme bedeli nedeniyle faiziyle birlikte toplam 17.097,15 TL hakedişlerinden kesintiye gidildiğini belirterek bu bedelin de tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.Dava, sağlık hizmetleri alım sözleşmesi çerçevesinde verilen hizmet bedelinden haksız şekilde kesinti yapıldığı iddiası ile alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, 12.05.2014 tarihli bilirkişi raporu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak anılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda, cezai işlemin dayanağı olan 2012 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 11.1.8. maddesinin, davalı sağlık kuruluşunca hizmetin verildiği 2008 ve 2009 yıllarında uygulanan ve taraflarca imzalanan sözleşmelerde bulunmadığı belirtilmiş, ancak 2012 yılına ait sözleşmenin Cezai Şart ve Fesih İşlemlerine İlişkin Genel Esaslar başlıklı 11.3.8 maddesindeki "Bu sözleşmenin yürürlük tarihinden önceki işlemlere ait cezai şart ve/veya feshe konu fiillerden, tebliğ ve itiraz aşamaları tamamlanmamış olanlar için bu sözleşmenin 11.1. ve 11.2. numaralı maddeleri uygulanır. Ancak Kurumdan yazılı olarak talep edilmesi halinde, işlemin gerçekleştirildiği tarihte yürürlükte olan sözleşme hükümleri uygulanır." düzenlenmesi ile atıf yapılan cezai şarta ilişkin madde düzenlenmesi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, dosyanın yeniden bilirkişiye verilerek bu yön üzerinde durulup sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı idare yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.