MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, Avukat olduğunu, davalı şirketin vekili olarak dava dışı....... aleyhine çek ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için .... ve ..... İcra Dairelerinde takip başlattığını, takip dosyalarının kontrolü sırasında davalı şirket yetkilisince dosyalardan feragat edildiğini öğrendiğini, sonrasında vekalet görevinden azledildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla akti ve kanuni vekalet ücreti karşılığı 20.746,71TL alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile...... İcra Müdürlüğü'nün 2012/10335 sayılı dosyasına yaptığı itirazın 3.169,84 TL'lik asıl alacak üzerinden iptaline, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki ikinci ve üçüncü bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacının, davalı şirket vekili olarak dava dışı ..... aleyhinde alacağın tahsili için icra takibine giriştiği, takiplerin kesinleştiği, ancak, icra takiplerinin tarafları davalı şirket ile dava dışı......'nin anlaşmaya varmaları üzerine davalı şirket yetkilisince her iki icra takibi dosyasından da feragat edildiği, davacı vekil ile davalı şirket arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabit olup, bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Davacı, takip ettiği icra dosyaları nedeniyle vekalet ücretinin ödenmediği iddiasıyla vekil edeni hakkında bu davayı açmıştır. Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164 Maddesine göre özetle “değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari üret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmisi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlü olup, Avukatlık Kanunun 165. Maddesinde ise; “Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır. Dairemiz yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, Avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasım, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu müddeabihin tamamı üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile vekil eden sorumlu sayılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde, davacı avukatın talebine ve vekalet ücretine esas ilgili icra takip dosyaları sonuçlanmış olup, davalı şirketin dosyalardan feragat tarihi ve davacı avukatın azil işleminin aynı tarihte yapılmış olması da nazara alındığında, mahkemece takip edilen dosyalarda müddeabihin tamamı sulh olunan miktar olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, müddeabihin yarısı üzerinden vekalet ücreti hesaplaması yapılması gerektiği yönündeki bilirkişi raporuna atıf ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Dosya içerisinde bulunan dava dışı..... 28.09.2012 tarihli ....dekontunda davalı şirket tarafından davacı avukata 2.000,00TL'nin avukatlık dosya masrafları açıklaması ile gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takip dosyalarında davacı avukatça yapılan masraflar belirlendikten sonra varsa kalan miktarın mahsup edilmesi gerekirken dosya masrafı olarak gönderildiği açıkça belli olan tüm miktarın avukatlık ücreti olarak mahsup edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 216,50 TL harcın istek halinde iadesine, 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.