MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirket ile 14.03.2009 tarihinde içeriği devremülk sözleşmesi olan harici hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, davalı şirkete farklı tarihlerde toplam 7.025,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmeden kaynaklanan haklarından yararlanmadığını, ödemiş olduğu 7.025,00 TL'nin iadesi amacıyla yapmış olduğu takibin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, davalı ile imzalamış olduğu devremülk sözleşmesi dolayısıyla ödemiş olduğu paranın iadesi amacıyla 7.025,00 TL asıl alacak ve 1.687,34 TL işlemiş faiz olmak üzere 8.712.34 üzerinden icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, itirazın iptaline karar verilmiş olmakla işlemiş faizin tahsiline de karar verilmiş bulunulmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yoksa anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak icra takibi var ise takip tarihinden, yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacı icra takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla davacının işlemiş faizi talep etmesine olanak yoktur. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek icra takibinde talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi gerekirken, işlemiş faizin de kabulüne ve tahsiline olanak verecek şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıdan birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.