MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki hizmetin ayıplı olması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile aralarında bankacılık hizmet sözleşmesi olduğunu, 24.08.2010 tarihinde tanımadığı kişilerce cep telefonu sim kartının kopyalanarak ...ne ait maaş hesabından internet bankası aracılığı ile 4000 Tl paranın çekildiğini, bankanın gerekli güvenlik önlemlerini almakla yükümlü olduğu ancak bu yükümlülüğe uygun davranmadığı, bu nedenle hesabından çekilen 4000 TL'nin çekim tarihi dikkate alınarak yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsilini ismiştir.Davalı, husumet ve zamanaşımı itirazı ile birlikte esastan da davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 4.000 TL'nin 24.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen bu kararı davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Her ne kadar mahkemece, ''Bankalar, kendilerine yatırdan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. Bu tanımlamaya göre mevduat, ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu'nun 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa'nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef'i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de dosya kapsamından... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/10147 Soruşturma 2011/418 Karar sayılı dosyası ve açılmışsa mahkeme dosyasının getirtilmediği ve tarafların kusur durumuna yönelik rapor alınmadığı sabittir. Bu durumda mahkemece, öncelikle tarafların delil ve karşı delilleri toplandıktan ve gerektiğinde ceza dosyası da getirtildikten sonra bilişim ve bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmalı, raporda tarafların kusur durumu belirlenmeli, bankaya kusur izafe edilecekse hangi nedenlerle kusur izafe edildiği de belirtildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.