MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya borç paralar verdiğini, ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş , karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda dairemizce " banka dekontunda, paranın gönderiliş nedenine ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle havale paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Somut olayda, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre, karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. HUMK.’nun 288. maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık da dinlenemez. Mahkemece, ispat yükü davacıda olduğu gözetilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." gerekçesiyle karar bozularak mahkemesine gönderilmiştir. Bozma sonra yapılan yargılamada mahkemece taraflara delillerini bildirmek için süre verilmiş davacı yemin ve tanık deliline dayanmıştır.Mahkemece davanın reddine , asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının borcunu ödememesi üzerine yaptığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davacının iddiasını yasal delillerle ispat etmesi zorunludur. HUMK.nun 289. maddesi anlamında davalının açık muvafakati bulunmadığından olayda miktar itibariyle tanık da dinlenemez ve dinlenilen tanıkların beyanlarına itibar olunamaz. Toplanan delillerden davacının iddiasını yasal delillerle ispat edemediği anlaşılmaktadır. Ne var ki davacı, dava dilekçesinde “her tür yasal delil” demek suretiyle yemin deliline dayanmış olup davanın açıldığı tarihte HMUK yürürlükte olduğundan davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.