MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirketten ihale ile temizlik, bakım ve güvenlik hizmeti satın aldığını, davalı şirketin çalıştırmış olduğu işçilerden....’in iş akdinin feshedilmesi üzerine iş mahkemesinde açmış olduğu işe iade ve tazminat davasının kabul edildiğini, başlatılan takip üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan toplam 10.199,85 TL ödemenin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacının, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki olan şartnamelerde, dava konusu işe iade davasının parasal sonuçları olan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan davalı şirketin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan ödeme nedeniyle davacı ve davalının yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde mahkemece davacı asıl işverenin ödemiş olduğu miktarın 1/2’sini davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, davalının işçilik alacaklarının tamamından sorumlu tutulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: (1) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.