Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26853 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24974 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan 19.6.2008 tarihli sabit faizli konut finansman kredi sözleşmesi ile 140.000 TL’lik konut kredisi kullandığını, bu işlem nedeniyle davalı banka tarafından komisyon ve masrafı adı altında kesinti yapıldığını ileri sürerek, bankaca yapılan 4.200,00 TL’lik kesintinin, işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, kullanılan kredinin ticari kredi niteliğinde olduğundan mahkemenin görevsiz olduğunu, yapılan kesintilerin ise sözleşmeye ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, dava konusu kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, talep halinde yetkili ve görevli.... Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında 19.6.2008 tarihli sabit faizli konut finansman kredisine ilişkin sözleşme imzalandığı, Konut Finansman Sözleşmelerinin ise 4077 sayılı Yasanın 10/B maddesinde düzenlendiği gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar gerekçeli kararda, ticari kredi niteliğindeki 6.6.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin davaya konu edildiğinden söz edilmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinden 6.6.2008 tarihli sözleşmenin uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın esasına girliip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; ticaret mahkemesinin görevli olduğu yönünde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.