Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26848 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23197 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2.460,00 TL alacağın tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, takibe vaki itirazın iptali ile devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Belirlenen bu bedellerin 2015 yılı yeniden değerleme oranına göre, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde il tüketici hakem heyetleri 2.200 TL’nin altındaki ve 3.300 TL’nin üstündeki uyuşmazlıklara bakmayacaktır. Buralarda ikamet eden tüketicilerin, 2.200 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda ilçe THH’lere, 3.300 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gitmesi gerekecektir.Somut olayda, davacı kredinin kullanılması sırasında kendisinden tahsil edilen 2.460,00-TL masrafın ve 43,26 TL işlemiş yasal faizi ile birlikte toplam 2.503,26-TL alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmiştir. Ne var ki, dava tarihi (5.1.2015) itibariyle 2.503,26-TL miktarındaki uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici hakem heyetlerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 170,00 TL harcın istek halinde iadesine, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.